Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim

Sezai Karakoç

Türk edebiyatının en önemli şairlerinden biri olan Sezai Karakoç'un hayatı hakkındaki bilgilere kısaca değinelim. Şair 1933 yılında Diyarbakır’da doğmuştur. Liseyi parasız yatılı olarak Gaziantep Lisesinde okumuştur. 1955 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirmiştir.

9 yıl boyunca maliye müfettişliği görevinde bulunmuştur. 1965 yılında görevinden ayrılan şair gazetecilik ve yayıncılık işlerine ilgi göstermiştir. Diriliş dergisi onun çıkardığı en bilindik dergidir. Bir ara devlet memurluğuna dönen Sezai Karakoç tekrardan gazetecilik ve yayıncılığa devam etmiştir.

İkinci Yeni Akımının önemli şairlerinden biri olan Sezai Karakoç edebi kişiliği kendine özgü imgeleri, mistik ve İslami içerikle zenginleşmiştir. Kapalı anlatımıyla dikkatleri üzerine çekmiştir. Fizik ötesi kaygıları din ve inanç yoluyla yenmiştir.

Mistisizm akımından etkilenmiştir. Sezai Karakoç şiirleri büyük bir bilgi birikiminden oluşmuştur. Kutsal kitaplardaki kıssaları çağdaş bir anlatımla şiirlerine yansıtmıştır. Modern Fransız şiirlerinden ve dinsel kaynaklardan yararlanan Sezai Karakoç şiirlerinde ölüm ve kadın konusuna çokça yer vermiştir.

Gül, düşlediği ülkenin kurtarıcısı rolündedir. Sezai Karakoç kitapları sadece şiir türünde değildir. Nesir şeklinde yazdığı kitapları da mevcuttur. İlk şiirlerinde heceyi kullanmıştır.

Sonraki yıllarda serbest şiire yönelen Sezai Karakoç Mona Roza şiiriyle geniş kitleler tarafından tanınmıştır. Modern şiirin gerçeküstücülüğünü İslami düşünceyle kaynaştırmıştır.

Sezai Karakoç ayrıca 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü almıştır.

Filtre
Kategoriler
Seçilen Filtreler
{{ SELECTED.TEXT }} ×
{{ FILTERS.VARIANTS.TYPE1_NAME }}
{{ FILTERS.VARIANTS.TYPE2_NAME }}
Marka
Model
{{ FILTER.NAME }}
Toplam 66 ürün bulunmaktadır.
Görünüm :

Sezai Karakoç Kimdir?

Sezai Karakoç, 22 Ocak 1933 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğmuştur. Çocukluğunu Ergani’de geçirmiştir. 1944 yılında ilkokul eğitimini burada tamamlamıştır. Ortaokul eğitimini Maraş ortaokulunda yatılı olarak tamamlamıştır. Sezai Karakoç lise eğitimine devam etmek için Gaziantep’e giderek Gaziantep lisesinde de yatılı okuyarak 1950 yılında eğitimini tamamlamıştır. Lise eğitimi boyunca felsefe ile ilgilenmiştir. Felsefeye karşı duyduğu ilgi nedeniyle üniversiteyi felsefe dalına yönelik okumak istemiştir. Üniversite eğitimi için babası İlahiyat Fakültesine gitmesini istemiştir. Sezai Karakoç hayali olan felsefe bölümünde okumak için İstanbul’a gelmiştir. Kendi imkanları ile İstanbul’da felsefe okumasının zor olacağını anlayan Sezai Karakoç, ücretsiz ve yatılı eğitimi olan Siyasal Bilimler Fakültesi sınavlarına hazırlanmaya başlamıştır. Bu esnada da felsefe bölümüne kayıt yaptırmıştır. Girdiği sınavı kazanması üzerine 1955 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinde üniversite eğitimini tamamlamıştır.

Üniversite eğitiminin ardından mecburi hizmet olarak Maliye Bakanlığı Hazine Genel Müdürlüğü Dış Tediyeler Muvazenesi Bölümünde çalışmaya başlamıştır. Kariyerine maliye müfettişi olarak devam etmek isteyen Sezai Karakoç, sınavlara girerek müfettiş yardımcısı olarak görev yapmıştır. Görevini icra ederken işi icabı Anadolu’da birçok yere gitmiş ve yöre halkını yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Memuriyet görevinden istifa ederek gazetecilik ve yayıncılık işleriyle uğraşmıştır. İstanbul’a dönerek Diriliş Yayınları ve “Diriliş” dergisini kurmuştur. Aynı zamanda siyasete de atılarak 1990 yılında Diriliş Partisini kurmuştur. Yedi yıl boyunca partinin genel başkanlığını yapmıştır. Parti genel seçimlere girmediğinden dolayı yedi yılın sonunda kapatılmıştır. 2007 yılında Yüce Diriliş Partisini kurmuştur. Partinin genel başkanlığını hala Sezai Karakoç devam ettirmektedir.

Sezai Karakoç Kitapları Nelerdir?

Birçok konu dahilinde, bilen kişiler tarafından toparlanan bilgilerin bütünü ile kaleme alınmış olan yapıtlara kitap ismi verilmektedir. Okuma tekniği kullanılarak içeriğinden faydalanılabilecek olan bu yapıtlar, aynı zamanda merak edilen konular hakkında deneyim kazanma konusunda da faydalı olacaklardır. Çok sayıda kitap çeşidi ve türü bulunduğu gibi okurlar arasında da beğenilmekte olan türler bulunmaktadır. Bu nedenle ünlü yazar aynı zamanda şair Sezai Karakoç kitapları şiir, hikaye gibi içeriklerden oluşmaktadır. Yazar edebi kişiliği üzerinden ilgi görmektedir. Kendine özgü olan imgeleri, mistik ve İslami değerler ile birleştirerek farklılaştırmıştır. Mistisizm akımından esinlenmiştir.

Sezai Karakoç’un Kitaplarının Türleri Nelerdir?

Diriliş dergisi kurucusu olan Sezai Karakoç köşe yazıları ile ismini duyurmaya başlamıştır. Aynı zamanda farklı dergilerde eleştiri, şiir ve denemeleri yayımlanmıştır. Ülkenin sevilen yazar ve şairi Sezai Karakoç eserleri günümüzde hala en çok okunanları arasında yer almaktadır. Sezai Karakoç kitapları incelendiğinde türlerine göre şöyle sıralamak mümkündür;

  • Şiir
  • Çeviri Şiir
  • Deneme
  • Düşünce
  • İnceleme
  • Tiyatro
  • Hikaye
  • Günlük Yazılar

Sıralamada bulunan türler üzerinden kaleme almış olduğu eserler ile tanınan Sezai Karakoç, aynı zamanda yazarlığı dışında faaliyetler vermekte olan biridir. Kendine has şairliğini ve şiirin genel olarak çizgilerine dahi bir getiride bulunmuştur. Pergünt üçgeni olarak adlandırdığı tanım ile şiir üzerinde genel bir çizgi belirlemiştir. Aslında Peer Gynt, Norveçli yazar Henrik İbsen’in yaratmış oldukları en ünlü oyundan ilham almış ve şiiri İki Oyun Senaryo adlı bu eser üzerinde tekrar uyarlamıştır. Bu oyun uyarlaması sonrasında açıklaması ise şöyledir;

  • Şair Kendi Kendisi olmalı: Üçgenin başında belirtmiş olduğu bu alanda şairin kendisi olabilmesi adına değişim geçirmesi gerektiğini vurgulamıştır. Hatta kendisi olabilmek adına başkalaşması gerektiğinin de önemli olduğunu söylemiştir.
  • Şair Kendine Yetmeli: "Eserinin tohumunu ve geliştirecek iklimini, şairin kendi varlığından alması anlamına gelir yeterlilik ilkesi. Yâni fildişi kuleyi biz dışına çeviriyoruz; evren şaire bir fildişi kule olmalı; şafakta kaybettiği güvercinleri, şair, bir ikindide bulabilmeli". (Alıntıdır)
  • Şair Kendinden Memnun olmalı: Bu söz ise yapılan eserler hakkında bir bütünlemedir burada şair önce kendi yazdığından etkilenmelidir manasında söylemektedir. Yapılan eser öncelikle şair üzerinde büyük bir etki yaratmalıdır ki çevrede ve okurlarda da etki bırakabilsin düşüncesindedir.

Sezai Karakoç’un Edebi Kişiliği

Yazar ve şair Sezai Karakoç Türk şiiri genel yapısı içerisinde özel bir yere sahiptir. Hatta yazarın kaleme aldığı şiirler metafizik bir şiir olarak gösterilmiştir. Şiir konusunda yaptığı detaylı incelemeler ve araştırmalar bugün Sezai Karakoç’u ünlü yazar portföyüne sokmaktadır. Usta görüşü, farklı duygu ve düşünceleri sayesinde başarılı bir hayata sahiptir. Ünlü şiir üstadı Sezai Karakoç’un almış olduğu ödüller şunlardır;

  • 1968’de, sunmuş olduğu üstün hizmetleri nedeniyle MTTB Milli Hizmet Madalyasına layık görülmüştür. Bu madalya şairin ilk ödülü olarak bilinmektedir.
  • 1970’de, kendisinin de yazar oluşu sebebiyle yazarlara duymuş olduğu büyük saygı ve ilgi üzerinden göstermiş olduğu incelik üzerine Sürgün Macar Yazarlar Gümüş Madalya Ödülünü almıştır.
  • 1982’de, Yazarlar Birliği Hikaye Ödülünü almıştır.
  • 1988’de Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülünü almıştır.
  • 1991’de de Dünya Kültür ve Sanat Akademisi Ödülleri’ne layık görülmüştür. Fakat yazar Sezai Karakoç, bu ödüllerin hiçbirini kabul etmemiştir.
  • 2006’da Sezai Karakoç, Kültür Bakanlığı Özel Ödülü’ne layık görülmüştür. Bakanlık tarafına ödülün para ile ilgili olan bölümünün kültür sanat işleri için harcanması doğrultusunda olmasını istediğini, verilecek olan plaket ve ödül belgelerinin oluşturmuş olduğu kısmınınsa bildireceği adres üzerinden posta yoluyla gönderilmesini rica etmiş olduğunu açıklamakta olan bir mektup iletmiştir.
  • 2011’de ise, Cumhurbaşkanlığı Edebiyat Ödülü’nü almaya hak kazanmış. Ancak son dönemlerde sıkça karşılaşılmakta olan bir durum olan kabul etmeme durumu sebebiyle bu ödülü de almayı reddetmiştir.

Yıllarca yaşantısı ve yazarlığı üzerinden asla taviz vermemiş olan şair, aynı zamanda mütevazılık konusunda da son derece hassas bir yapıya sahiptir. Yazarın gazete ve dergi yayımlarında yer almış şiirleri de bulunmaktadır. Bu şiirlerin tarihleri ve yayımlandıkları gazete ve dergileri şöyle sıralamaya koymak mümkündür;

  • Rüzgar şiiri, 1951 yılında Hisar Dergisi
  • Yağmur Duası şiiri, 1952 Mülkiye Dergisi
  • Mona Rosa l şiiri, 1952 yılı Hisar Dergisi, 1953 yılında Mülkiye Dergisinde, 1956 yılında Büyük Doğu Günlük Gazetesinde, Mona Rosa ll, Mona Rosa lll ve Mona Rosa şiirleri 1953 yılında Mülkiye Dergisinde yayımlanmıştır.
  • İşaret isimli şiiri, 1954 yılında Hisar dergisinde yayımlanmıştır.

Sezai Karakoç Kitapları Nelerdir?

Yaşamı boyunca çok sayıda yapıta imza atmış olan yazar Sezai Karakoç kitapları ile tanınmakta olan bir kişiliğe sahiptir. Yazar şiir türünde de eserler vermiştir. Yıllar boyunca deneyimlediği, gözlemlediği her şeyi kaleme dökmüştür. Farklı bir boyut kazanıldıysa eğer bu durumda ünlü yazar ve şair Sezai Karakoç’un büyük emeği bulunmaktadır. Yaşamı boyunca Sezai Karakoç’un kaleme aldığı kitapları şu sıralama üzerinde incelemek mümkündür;

Tür olarak İslam, felsefe ve düşünce içermekte olan bu kitaplar,  yazarın şiir dışında yazmış olduğu eserlerindendir. Sıralamada bulunan kitaplar çağdaş Türk edebiyatının  en iyi kitapları arasında yer almaktadır.

Sezai Karakoç Şiir Kitapları Hangileridir?

Sezai Karakoç aynı zamanda çok ünlü bir şair olarak bilinmektedir. Okurları nazarında ölümsüzleşmiş çok sayıda şiir kitabı üzerinde imzası bulunmaktadır. Şairin şiirlerinde İkinci Yeni akımından etkilenmiş olduğu görülmektedir. Şiirlerinde daha çok imgesel ve soyut anlatım tarzı görülmektedir.Aşağıda şiirlerinin bir listesi verilmiştir:

  • Şahdamar – Körfez – Sesler İlk Şiirler : 2013 yılında yayınlanan Şiirler 2 kitabı ünlü yazar ve şair Sezai Karakoç’un 1953 ve 1967 yılları arasında çeşitli dergi ve gazetelere yazmış olduğu şiirlerin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuştur. İçeriğinde Şahdamar, Körfez ve Sesler ismini taşımakta olan şiirleri bulunmaktadır. 146 sayfadan oluşmakta olan bu şiir kitabı okurları tarafından yoğun bir ilgi görmektedir. Her şair üzerinde olduğu gibi Sezai Karakoç’unda üzerinde etkilendiği bir filmden esinlenerek yazılan şiirinde yer almış olduğu şiir kitabıdır. Dönem içerisinde çok sevilen şiir kitapları arasına yerleşmiştir ve günümüzde de hala o yeri korumakta olan bir şiir kitabıdır.
  • Hızır’la Kırk Saat Şiirler : Sevilen yazar ve şair Sezai Karakoç’un 2013 yılında Diriliş Yayınları tarafından yayımlanan 128 sayfalık edebiyat ve şiir türündeki kitabıdır. Tasavvuf vurgusu içermekte olan bu şiir kitabı da okurları tarafından yoğun bir ilgi görmüştür. Sezai Karakoç ‘Hızır’la Kırk Saat’ şiiri içerisinde her gün aynı yerde Hızır ile buluşma gerçekleştirdiğini anlatmaktadır. Lakin bu yolculuk değişecek bir yolculuktur. Nefsini yenmek isteyen bir sufi benzetmesi üzerinden aslında Batı’ya bir Doğu figüründen yardım alarak anlatmak istediklerini aktarmaktadır. Her bahar yeniden dirilmekte olan birini ilham almıştır.

Sezai Karakoç’un Etkilendiği İkinci Yeni Akımının Özellikleri Nelerdir?

İkinci Yeni, Birinci Yeni akımına tepki olarak ortaya çıkmıştır. Birinci Yeni akımının bir diğer adı da Garip hareketidir. Melih Cevdet Anday, Orhan Veli Kanık ve Oktay Rıfat bu akımın ünlü şairleridir. Bu akım eski şiir gelenekçiliğine karşı ortaya çıkmıştır. Bu yazarlar şiirde duyguların çok fazla işlenmesine karşı çıkmışlardır. Ayrıca sanatın özgür olması gerektiğini söylemiş, nazım, biçim ve dörtlük gibi kuralların özgürlüğü kısıtladığını belirtmiştir. Her konuda şiir yazılabileceği, günlük hayatta söylenen her sözcüğün şiirlerde kullanılabileceği iddia edilmiştir. İkinci Yeni için ise günlük hayatta söylenen her sözün ve her konunun şiirde yeri olmamalıdır. İmgesel anlatım önemlidir. Yorum ise okurları ilgilendirmektedir. Çünkü her okur, şiirlerden farklı anlamlar çıkarabilmektedir. Söz sanatlarının çok fazla kullanıldığı bu akım, halk için değil sanat için sanat yapmayı savunmaktadır. Dizelerde kullanılan sözcüklerin hemen hemen hiç birisinde gerçek anlam geçerli değildir. Şairler imgelere kullanarak bilinçaltını harekete geçirmeyi ve düşündürmeyi hedeflemişlerdir. Ayrıca şiirlerde günlük yaşamdan konulara yer verilmediği gibi siyasete ve politikaya da değinilmemiştir.

İkinci Yeni şairleri dadaizm, sürrealizm, letrizm gibi akımlardan etkilenmiştir. Dadaizm 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan kapitalizme karşı bir eleştiridir. Dadaist sanatçılar özgürlüğü savunmaktadır. Sürrealizm ise imgelemeyi temeline almaktadır. Sanat eserinde anlatılan her şeyde imgeler kullanılmaktadır. Letrizm ise 1940’lı yıllarda Fransa’da başlayan bir avangard hareketidir. Dadaizm ve sürrealizmden etkileriyle ortaya çıkmıştır.

Sezai Karakoç En Çok Okunan Kitapları Nelerdir?

Sezai Karakoç en çok okunan kitapları denildiğinde akla ilk  Sezai Karakoç “Mona Roza” kitabı gelmektedir. Ancak ünlü yazar ve aynı zamanda şair yaşamı boyunca birçok kitaba imzasını atmıştır. Bu kitaplar arasında bulunan Sezai Karakoç “Ey Sevgili” kitabı da okurlar tarafından çok sevilmekte olan bir diğer kitabıdır. Şair son zamanlarda derlemeler yaparak oluşturduğu şiir kitapları ile de büyük ilgi görmüştür. Sezai Karakoç Hızır’la Kırk Saat  gibi birçok örnek gösterilebilecek kitabı bulunmaktadır.

Sezai Karakoç’un En İyi Şiiri Hangisidir?

Şairin en popüler şiiri Mona Rosa’dır. Rivayete göre bu şiiri, sevdiği kadın için yazmıştır. Sevdiği kadının başka biriyle evleneceği haberini almış ve düğüne davet edilmiştir. Onun için yazdığı “Mona Rosa” şiirinin bir kısmını düğünde okumuştur. Kadının o gün çok üzüldüğü ve ardından intihar ettiği söylenmektedir. Adını bu şiirden konu alan kitap ve özellikleri aşağıda listelenmiştir:

Mona Rosa İlk Şiirler : Ünlü yazar ve şair Sezai Karakoç’a ait ilk şiirlerin derlenmiş olduğu kitap olarak bilinmektedir. Gerekli derleme ve düzenlemelerin ardından 2000 yılında 48 sayfalık bir kitap olarak okurlarıyla buluşturulmuştur. Kitap içeriği olarak yer alan şiirler eski tarihlerde dergi ve gazetelerde yayınlanmış şiirleri üzerinden derlenmiştir. Yıllar geçmesine rağmen hala ilk günkü ilgisini kaybetmemiş olan şiiri Mona Rosa bugün hala en çok okunan şiirleri arasında yer almaktadır.  Bu kitap konu olarak Mona Rosa sayesinde yaşanmış olan aşkı, yağmuru, ölümü ve çileyi sunmaktadır. Mona Rosa şair nazarında en önemli şiirlerdendir. 19 yaşı içerisinde yazmış olduğu bu şiir hakkında çok sayıda söylem bulunmaktadır. Ancak bu aşk hikayesini kesinlikle hiç dillendirmemiştir. 14 kıtaya sahip olan bu şiir akrostiş şiir türüne dahil olan bir şiirdir. Ancak yazıldıktan uzun yıllar sonra türü üzerinde net bir değerlendirme getirilmiştir. Sezai Karakoç’a ait Mona Rosa isimli bu şiir yabancı isimler ile şiir yazmanın popüler olduğu bir dönem içerisinde yazılmış bir şiirdir. Bir de dönem içerisinde, kafiyeli yazım ilgi gördüğünden sebep şiirin beğenilmemesi üzerine Mona Rosa doğmuştur.

Sezai Karakoç Benzeri Şairler Kimlerdir?

İkinci Yeni akımının temsilcilerinden olan Sezai Karakoç’un şiirleri, aynı akımın diğer temsilcileriyle benzer özellikler taşımaktadır. Bu şairler aşağıda listelenmiştir.

  • İlhan Berk: 1935 yılına kadar birçok yabancı eseri Türkçeye çevirmiştir. 1935 yılında ilk şiirini yayınlamıştır. Bu şiirde hece veznini kullanmıştır. 1940’lı yılları ardından İkinci Yeni akımının etkisinde kalmış şiirlerinde imgelere yer vermiştir.
  • Turgut Uyar: Şiirlerinde aşk, ölüm ve ayrılık gibi temaları kullanmıştır. Sık sık mecaz anlatımlara yer vermiş ve anlamı derin olan şiirler yazmıştır.
  • Cemal Süreya: Cemal Süreya, şiirlerinde aşk ve erotizm gibi konuları işlemiştir. Kadınlar, ölüm, inanç da eserlerin diğer konularındandır. Şair kelimelerin gerçek anlamından uzaklaşmış ve eserlerinde söz sanatlarına yer vermiştir. Şiirlerinin tamamı serbest nazım biçimindedir. Şairliğe başlama hikayesi ortaokul arkadaşı olan Seniha Hanım’a yazdığı şiirlerle başlamaktadır.
  • Ece Ayhan: İkinci Yeni akımının öncülerinden olan şair, gözlemleri ve duyguları kelime oyunlarıyla kaleme almıştır. Akımın özelliklerinden uzaklaştığı birkaç şiiri de bulunmaktadır. Bu şiirlerde günlük dili kullanmıştır.
  • Edip Cansever: Şiirlerinde metaforlara ve tasvirlere sık sık yer vermiştir. Ancak İkinci Yeni akımından kısmen farklı olduğu bir noktada bulunmaktadır. Edip Cansever, anlama da önem vermiştir. Tasvirleri kullanmasına rağmen dizelerdeki anlamları ön planda tutmuştur.
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.