Tükendi
Gelince Haber Verİvan İlyiç’in Ölümü ya da özgün adıyla Smert’ Ivana İlyicha dünyaca ünlü Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy’un kendisiyle girdiği derin hesaplaşma sonucu geçirdiği bunalımın ardından kaleme aldığı ve 1886 yılında yayımlanan, yüksek rütbeli bir yargıcın hayatla ve ölümle hesaplaşmasını anlatan eseridir.
Lev Nikolayeviç Tolstoy (9 Eylül 1828 Rusya - 20 Kasım 1910 Rusya), yaşamı boyunca hayatı anlamaya çalışmış ve bu arayışını eserlerine de yansıtmış, roman, öykü, masal, günlük, mektup, oyun ve deneme gibi türlerde toplam 150’den fazla eser kaleme almış Rus filozof, yazar, pasifist ve eğitim reformcusudur.
İvan İlyiç’in Ölümü kitabının fiyat aralığı 7 TL ve özel baskılar dahil 48 TL arasında değişiklik göstermektedir. İvan İlyiç’in Ölümü kitabının fiyatına etki eden faktörlerden bazıları aşağıda listelenmiştir.
İvan İlyiç’in Ölümü kitabının yazarı Lev Nikolayeviç Tolstoy’dur. Tolstoy, 9 Eylül 1828 tarihinde zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya’da dünyaya gelmiştir. Henüz 2 yaşındayken bir prenses olan annesini, 9 yaşındayken de kont olan babasını kaybetmiştir. Tolstoy ve kardeşleri yakınları tarafından büyütmüştür. Kırsal yerlerde yalın ayak özgürce dolaşmayı seven ve iyi bir gözlem yeteneğine sahip bir çocuktur. 1841 yılında Kazan Lisesi’ne girmiştir. Tolstoy, okulda başarılı bir öğrenci olamamıştır. Bu yıllarda din hakkında sorular sormaya ve kendini sorgulamaya başlamıştır. Lisenin ardından Kazan Üniversitesi, Doğu Dilleri Fakültesine, Arap ve Türk Dilleri bölümüne yerleşen Tolstoy, sınıfta kalınca Hukuk Fakültesi’ne geçiş yapmıştır. Öğrencilik yıllarında hem kendini hem de toplumu sorgulayan yazar toplumdan ve üniversiteden soğumuş, ikinci sınıftan sonra okulu bırakarak köyüne geri dönmüştür.
Lev Tolstoy, İngilizce, Fransızca, Almanca, Türkçe ve Bulgarca gibi dillerde kitap okuyabilmektedir. Voltaire’i ve Jean-Jacques Rousseau’yu okumuş ve etkilenmiştir. Askerlik için Kafkasya’ya giden yazar, orduda topçu subayı olmuştur. 1857 yılına kadar Çocukluk, İlkgençlik ve Gençlik adlarında üç ciltlik otobiyografik romanını tamamlayan Tolstoy, 1854 yılında Kırım Savaşı’na katılmıştır ve buradaki tecrübelerinden yola çıkarak "Sivastopol" isimli eserini yazmıştır. Tolstoy’un "Üç Kafkas Hikayesi" ve" Kazaklar" gibi eserleri de bu dönemin ürünleridir.
Lev Nikolayeviç Tolstoy, Fransa, İtalya ve İsviçre’yi kapsayan ilk Avrupa seyahatine 1857 yılında çıkmıştır. Bu seyahat esnasında uygarlık ve ilerleme konusunda düşünmeye başlayan ve eğitim kurumları hakkında bilgi edinen yazar, bu bilgileri ile köylü çocuklar için Rusya’da bir okul açmıştır. Eğitimle ilgili kitaplar kaleme almıştır. Tolstoy, 1859 yılında "Aile Mutluluğu" isimli romanını yazmıştır. 1860-1861 yılları arasında 2. Avrupa seyahatine çıkmıştır ve bu seyahat esnasında kardeşi Nikolay’ı kaybetmiştir.
Tolstoy, 1862 yılında Kontes Sofya Andreyevna Bers ile evlenmiştir. Evlendiklerinde karısı 18 yaşındadır ve aralarında 16 yaş fark vardır. Çiftin bu evlilikten 13 çocuğu dünyaya gelmiştir; fakat bu çocuklardan üçü henüz bebekken, biri beş yaşındayken, diğeri de henüz 7 yaşlarındayken vefat etmiştir. Sofya, Tolstoy ile evlendikten sonra hem ev işleri ile ilgilenmiş, hem de eşinin yazılarına yardımcı olmuştur. Tolstoy, hayatının bu döneminde en önemli eserlerinden kabul edilen "Savaş ve Barış" ile "Anne Karenina"yı yazmıştır. Evliliğinin ilk yıllarında buhranlarından uzak, rahat bir yaşam sürse de bir süre sonra buhranları geri dönmüştür. 1880 yılından sonra devlete ve kiliseye karşı ağır eleştiriler içeren kitaplar yazmış ve "Tolstoyculuk" düşüncesinin temelini oluşturmuştur. 1886 yılında "İvan İlyiç’in Ölümü", 1889 yılında "Kroyçer Sonat"ı yayımlamış ve 1895’te de "Efendi ile Uşağı"nı kaleme almıştır. 1899 yılında yayımlanan ve Kilise’ye karşı ağır eleştiriler içeren eseri "Diriliş" nedeniyle Rus Ortodoks Kilisesi’nden aforoz edilen Tolstor, son romanı Hacı Murat’ı 1904 yılında tamamlamıştır. Fakat eser, yazarın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Lev Nikolayeviç Tolstoy, hayatının son döneminde sade bir yaşam sürmeye başlamıştır. 1910 yılının sonbaharında evini terk etmiştir ve 82 yaşındayken, 20 Kasım 1910 tarihinde Astapovo’da bir tren istasyonunda zatürreden ölmüştür. Binlerce kişinin katıldığı bir törenle Yasnaya Polyana’da defnedilmiştir. Ölümünden sonra Lev Nikolayeviç Tolstoy’un Yasnaya Polyana’daki evi yazarın kızı Aleksandra tarafından müzeye dönüştürülmüştür.
Lev Nikolayeviç Tolstoy, köylülerin yoksul ve perişan durumuna üzülen ve servetini köylüye dağıtan birisidir. Gerçekçi (realist) edebiyatın en büyük temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Tolstoy, "Tanrının Egemenliği İçinizdedir" kitabıyla Hristiyan anarşizmini geliştirmeye çalışmış ve yeni bir Hristiyanlık akımı tanımlamıştır. Hayatı birçok ilginçlikle dolu olan Tolstoy, İngiliz şair, oyun yazarı ve oyuncu William Shakespeare’den hoşlanmadığını belirtmiş, Rus şair, yazar, oyun yazarı ve çevirmen İvan Turgenyev ile de kavga etmiştir. Tolstoy’un Shakespeare’den hoşlanmamasını Çehov "Tolstoy’un Shakespeare’den gözünün korkması" şeklinde değerlendirmiştir. İvan Turgenyev ise bir zamanlar dost oldukları Tolstoy için "Tam zıt noktalardayız. Ben çorbayı sevsem, eminim ki Tolstoy nefret eder." demiştir. Birçok yazarla ve okurları ile iletişime geçen Tolstoy, Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin siyasi ve ruhani lideri Mahatma Gandi ile mektuplaşmıştır. 50 yaşlarındayken vejetaryen olmaya karar vermiş ve yulaf lapası, ekmek ve sebze çorbasıyla beslenmiştir. Tolstoy’un yazarlığı hakkında kendisi gibi yazar olan James Joyce şunları söylemiştir: "Tolstoy muhteşem bir yazar. Hiçbir zaman anlayışsız değil, aptal değil, yorulmak nedir bilmiyor, bilgiçlik taslamıyor, teatralliğe düşmüyor. Diğerlerinden çok daha üstün."
İvan İlyiç’in Ölümü kitabı 100 sayfadan oluşmaktadır. Kitabın sayfa sayısı, yayımlandığı yayınevine ve özel baskılara göre farklılık göstermektedir.
İvan İlyiç’in Ölümü kitabı realist romandır. Realizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında Romantizme tepki olarak ortaya çıkmıştır. Gözleme büyük önem veren ve insanın duygularının onu aldatacağı savunan realistler eserlerinde, görülenin olduğu gibi verilmesi gerekliliğini savunmuşlardır. Gerçekçiliğin öncüleri arasında yer alan Stendhal, "Roman yol boyunca gezdirilen bir aynadır." demiştir.
Gerçekçi yazar eserlerinde gerçek hayatı işlememiş, olağanüstü olaylara yer vermemiştir. İnsan, çevresiyle, davranışlarıyla, tutkularıyla kısaca tüm yönüyle ele alınmaktadır. Yazar eserinde kendini gizlemekte ve olaylara nesnel bir bakışla yaklaşmaktadır. Şekil kusursuzluğuna önem vermiş, açık bir üslupla söz oyunlarından uzak bir dil kullanmışlardır. Realizm akımının edebiyatta kendini gösterdiği türler roman ve hikayedir. Realizm akımının önemli temsilcileri ve realist eserlerinden örnekler aşağıda listelenmiştir.
İvan İlyiç’in Ölümü kitabı, ölümcül bir hastalığa yakalanan yüksek rütbeli yargıç İvan İlyiç’in ölüme yaklaşırken, toplumla ve kurulu düzenle olan hesaplaşmasını konu almaktadır. Bireyin ölüm karşısındaki çaresizliği işlenmektedir. İvan İlyiç saygınlık kazanmış, iyi bir hayat yaşadığını düşünen birisidir. Fakat ölümcül bir hastalığa yakalandığında ve hasta yatağında ölümü beklerken o zamana kadar büyük anlam yüklediği ve uğruna emek verdiği serveti, şöhreti ve saygınlığını tekrar sorgulamaya ve bunları boş bulmaya başlamıştır. Gerektiği gibi yaşadığını fakat mutlu bir yaşam sürmeyi unuttuğunu fark eden İvan İlyiç’in iç hesaplaşması üzerinden insan doğası, hayatın anlamı ve ölümün gerçekliği gibi soruların cevabı aranmaktadır. Yalın bir anlatıma sahip olan "İvan İlyiç’in Ölümü" Tolstoy’un yaşamının son yıllarında ortaya koyduğu yeni ahlak anlayışının ilk örneklerindendir. Tolstoy bir mektubunda eser için "sıradan bir adamın, sıradan ölümünün kendi gözünden tasviridir." demiştir.
İvan İlyiç’in Ölümü kitabının karakterleri aşağıda listelenmiştir.
İvan İlyiç’in Ölümü kitabı tüm kitapseverler için uygundur. Birçok farklı dile çevrilen ve klasikler arasında yer alan “İvan İlyiç’in Ölümü” kitabını okuyabilecek yaş gurupları aşağıda listelenmiştir.
İvan İlyiç’in Ölümü kitabının okurların kişisel gelişimine sağladığı katkılar aşağıda listelenmiştir.
Kitaplar insanların bilgilenmesini, kültürel açıdan gelişmesini ve hem kendini hem de dünyayı tanımasını sağlamaktadır. İçeriği ve kapak tasarımı ile sanat yapıtı olma özelliği taşıyan kitaplar, yazarın okurla arasındaki iletişimi sağlayan kaynaktır. Bu sebeple kitap kapakları, metnin içeriğindeki mesajı hedef kitleye görsel açıdan iletecek biçimde hazırlanmalıdır. Okurların kitap ile kurdukları bağı etkileyen ilk etmenlerden biri kapaklardır. Bu yüzden tasarımda fotoğraf ve yazılar birbirini bütünleyecek bir düzen içinde verilmelidir. Birçok okur kitap alırken kapağa dikkat etmektedir. İlk bakışta okurlar üzerinde olumlu bir izlenim bırakmak, satışları artırmaktadır. Bu nedenle okuyuculara hitap edecek kitap kapakları hazırlanmalıdır.
Kitap kapağı tasarımında grafik tasarımı ve illüstrasyon önemli bir yere sahiptir. İllüstrasyonun anlamı şudur: Bir metini açıklayan, somutlaştıran, süsleyen resim ve desen. Bilgiyi tasvir etmek, yorumlamak ya da belgelemek amacıyla kullanılmaktadır. Kapak tasarımı yapma işini üstlenecek kişinin metindeki mesajı ve duyguyu görsel olarak aktarabilecek donanıma sahip olması gerekmektedir.
İvan İlyiç’in Ölümü kitabı için kapak fotoğrafının çizilme aşamaları aşağıda listelenmiştir.
İvan İlyiç’in Ölümü kitabı için kullanılan malzemeler ve bu malzemeler kullanılırken dikkat edilmesi gerekenler aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
İvan İlyiç’in Ölümü benzeri eserlerden bazıları aşağıda listelenmiştir.
Tolstoy benzeri yazarlardan bazıları aşağıda listelenmiştir.
