Ciltli veya ciltsiz olmak üzere basımı gerçekleştirilen ve yayımlanan eserler kitap olarak nitelendirilmektedir. Çoğu farklı alanlarda yazılan bu eserler felsefi, psikolojik, bilimsel veya hayali konularda da kaleme alınabilmektedir. Bundan dolayı oldukça geniş bir konu aralığına sahip olan kitaplar okurların beğenisine sunulmaktadır.
Hüseyin Nihal Atsız kitapları içeriğinde yer alan konu başlıkları şu şekildedir:
Hüseyin Nihal Atsız kitapları ve konuları bu şekilde yön bulmaktadır. Hüseyin Nihal Atsız, Türkçülük ve Milliyetçilik akımının en önde gelen temsilcileri arasında yer almaktadır. 1905 yılında İstanbul’da dünyaya gözlerini açan ve 1975 yılında hayatını kaybeden Atsız, yetmiş yıllık hayatında Osmanlı devletinin son zamanlarına ve Cumhuriyet dönemine denk gelmiştir. Yaşadığı senelerin sosyo-ekonomik yapısının çalkantılı olmasından dolayı fikir dünyasının gelişmesine katkıda bulunmuştur. Türkçülük ve milliyetçilik hareketinin tanınan isimleri arasındadır. Atsız hayatı süresince edebi ve akademik olarak pek çok eserin altına imzasını atmıştır. Yaşamı boyunca sadece bir fikir adamı olarak değil fikirlerini yaşayan biri olarak da karşımıza çıkmıştır.
Atsız, ilköğretime Kadıköy'de bir Fransız okulunda başlamıştır. 1922'de askeri tıbbiye fakültesine girmiştir. Tıbbiye okuduktan sonra Kabataş Lisesi'nde üç ay öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. 1926'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Yüksek Muallim Mektebi’ne girmiştir. Mezun olduktan sonra hocası Köprülü, Atsız’a Maarif Vekaleti için aracılık etmiş ve sekiz yıl zorunlu hizmet verdikten sonra onu asistan olarak işe almıştır (25 Ocak 1931). 15 Mayıs 1931'de "Atsız Mecmua"yı çıkarmaya başlamıştır. Yazı kadrosunda, Ziya Gökalp'ten sonra Cumhuriyet döneminde Türkçülüğe girişen Fuat Köprülü, Zeki Velidi Togan ve Abdülkadir İnan gibi yazarlar yer almaya başlamıştır. Derginin 25 Eylül 1932'ye kadar 17 sayısı vardır. Atsız, “Orhun” dergisinin 1 Mart 1944 tarihli 15. sayısında, İsmail Hakkı Baltacıoğlu'nun Şubat 1944'te Halkevinde verdiği bir konferansta söylediği sözler üzerine, dönemin Cumhurbaşkanı Şükrü Saraçoğlu'na hitaben bir "Açık Mektup" yayımlanmıştır. Bir yıl önceki Türkçe sözleri hatırlatarak "sol hareketin hoşgörü ve kayıtsızlıktan yararlanarak sinsice geliştiğini" belirtmiştir. Sonrasında ikinci bir mektup da kaleme almıştır. Ülkenin dört bir yanından ilgi gören açık mektuplar kısa sürede ülke gündemini de ele geçirmiştir.
Atsız'ın Boğaziçi Lisesi'ndeki edebiyat öğretmenliği görevine, durumdan endişe duyan dönemin Milli Eğitim Bakanı tarafından 7 Nisan 1944'te son verilmiştir. Dergi kapanmış ve Atsız'a dava açılmıştır. Atsız 4 ay hapis cezasına çarpıtılmış olsa bile daha önce hüküm giymemiş olması ve iyi hali göz önünde bulundurularak cezası ertelenmiştir. "Irkçılık-Turancılık" davası sonucunda 1,5 yıl hapis yattıktan sonra 23 Ekim 1945'te serbest bırakılmıştır. 1950-1951 eğitim-öğretim yılının başında Haydar Paşa Lisesi'nde edebiyat öğretmenliğine getirilen Atsız, burada iki yıl görevde bulunmuştur. Bu kez 3 Mayıs Kutlamaları münasebetiyle Ankara'da verdiği bir bilimsel konferans bahanesiyle öğretmenlik görevinden alınıp Süleymaniye Kütüphanesi'ndeki eski görevine geri döndürülmüştür (1952). Burada 17 yıl çalıştıktan sonra 1969 yılında emekli olmuştur. 1962 yılında kurulan Türkçüler Derneği’nin genel başkanlığını devralmıştır. 1964 yılından ölümüne kadar “Ötüken” dergisinin basımını yapmıştır. Ötüken'deki ayrılıkçı hareketleri öne çıkaran yazıları nedeniyle "bölücülük" ile suçlanmış ve yargılanmıştır. Nihal Atsız, çok mütevazi yaşamasına rağmen Türk edebiyatının ve Türk fikir hayatının en değerli eserlerinin oluşmasına yardımcı olarak Türk milliyetçiliğinin öncüsü olmuştur. 11 Aralık 1975'te kalp krizi sonucu ölmüştür. Hüseyin Nihal Atsız, ülkemizin fikir yaşamında önemli bir yere sahiptir. Türk dünyasına bakmayı seçen yazar, milliyetçi yönüyle bilinmektedir. Şiir, roman, öykü ve araştırma alanlarında da eserler vermiştir. Türkçülük akımının en önemli temsilcilerinden biridir. Hüseyin Nihal Atsız kitap önerisi şu şekildedir:
Atsız'ın diğer eserleri, eserlerin ötesine geçen ve göz ardı edilemeyecek bir manzum yönü vardır. Başta bir şair olarak dikkat çeken ve özellikle İbnülemin ve Sadedin Nüzhet’in olmak üzere eserlerinde yer alan Atsız, 1926 yılından derginin son yılına kadar şiirlerini çok sayıda kitap ve dergide yayımlamıştır. Türkçe ahengini heceler ve tonlamalarla pekiştiren şiirleri, güzelliğe ve aşka kayıtsız kalmamıştır, onun muhteşem heyecanını ve ince hassasiyetlerini eserlerinde oldukça fazla yansıtmaktadır.
Türkçülük hareketine destekte bulunan Hüseyin Nihal Atsız; Atsız Mecmua, Orhun, Orkun, Ötüken gibi dergiler basmış ancak burada kaleme aldığı düşüncelerden dolayı iki kez hapse girmek durumunda kalmıştır. Tarihi romanlar yazarak hem geçmişe ışık tutmuş hem de tarihi olayları kurgulayarak edebiyatın gelişimine katkıda bulunmuştur. Çünkü onun romanlarında eski Türk edebiyatına ait şiir, kopuz, efsaneler gibi türler bulunmaktadır. Romanlarında efsane, mit ve destan geleneğini kullanan Hüseyin Nihal Atsız; Göktürk dönemini sade ve yalın bir dille anlatmaktadır. Şiir, roman ve araştırma üzerine eserler yazmıştır. Hüseyin Nihal Atsız, edebiyatımızda Türkçülüğün önde gelen temsilcilerinden biridir. Coşkulu bir ifadeye ve zengin bir hayal gücüne sahiptir. Hüseyin Nihal Atsız’ın okunması gereken kitapları şu şekildedir:
Düşüncelerini Atsız Mecmua, Orkun ve Ötüken dergilerinde yayımlamıştır. Yazılarında Atsız, H. Nihal Atsız, Çiftçioğlu, Çiftçioğlu H. Nihal, Y.D.T. Bayındırlı, Selim Pusat ve Sururi Ermete gibi lakaplar kullanmıştır. Hüseyin Nihal Atsız, Türk ilim ve düşünce sisteminde önemli izleri olan bir yazar ve aydındır. Türkiye'nin tarihini bir bütün olarak görmüştür ve ayrı Türk devletlerinin birbirinin devamı olarak görülmesi gerektiğini savunmuştur. Ömer Seyfettin, Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp ve Rıza Nur gibi öncülerin yolundan gitmiştir. Türkçeyi başarıyla savunmuştur. En başarılı romanları” Bozkurtların Ölümü”, “Bozkurtlar Diriliyor” ve “Deli Kurt” ‘tur. Bu romanlar tarihi romanlardır. Yaşayan Türkçeyi başarıyla kullanmış, eserlerinde turancı ve milliyetçi fikirlere yer vermiştir. Şiirlerinde toplumsal meseleleri, aşk duygusunu ve yalnızlığı işleyen yazar, daha çok fikirleri ve romanlarıyla tanınmaktadır.
Hüseyin Nihal Atsız, Türk hareketinin Ziya Gökalp'ten sonra en ateşli savunucusudur. Hem yayımladığı dergilerin, hem de bu dergilerde yazdığı makalelerin hem de verdiği ders ve konuşmaların merkezine Türkçülük fikrini koymakta ve bu eksende başka konuları da incelemektedir. Atsız'a göre ülkü olan Türkçülüktür. Ülkü, ulusun çabasının hedefi ve ülkenin ulaşmak istediği nihai hedeftir. Atsız'a göre Türkçülük, Türk halkının Türkiye'nin taşralarında kayıtsız şartsız egemenliği ve bağımsızlığıdır. Türklerin her yönden tüm milletlerden üstün ve ileri olması anlamındadır. Türkçülük idealizminin temelde dört kaynağı vardır, bunlardan ilki Türk halkının yüzyıllardır aklında tuttuğu milliyetçilik duygusudur. İkinci kaynak Tanzimat fikri hareketidir. Üçüncü neden ise devlet içindeki yabancı unsurların ihanetidir. Dördüncü kaynak, bu yabancıların neden olduğu teyakkuzdur. Atsız’a göre ırkçılık Türklerin ayrılmaz bir parçasıdır. Ama ona göre bu ırkçılık bir kan meselesi olmamaktadır. Her ırk bir diğeriyle karışmıştır. Doğa melezliği önermektedir. Bu melezleşme devam ederse zor bir durum olacaktır. Türkçülük ve milliyetçilik alanında eserler kaleme alan yazarın Atsız kitap tavsiye olarak şu eserleri önerilmektedir:
Ona göre ırkçılık Türk şuuruna sahip olmak ve başka bir millete ait hissetmemektedir. Atsız, Osmanlı Devleti’nin son zamanları, Cumhuriyetin ilk günleri ve olgunluk döneminde yaşayan bir yazardır. Türk hareketinin en usta temsilcilerinden biri olan Atsız’ın edebiyat, tarih ve eğitim gibi pek çok yönü bulunmaktadır. Türk düşüncesinin ve milliyetçiliğinin izlerini, hayatının edebi ve tarihi yönlerinde değil, pek çoğunun bilmediği yetiştirilme tarzında görmek mümkündür. Bunun yanı sıra eğitimin askerlik sayıldığına ve askerlik hizmetinde uygulanan yöntemlerin eğitime uyarlanıp uygulandığına inanmaktadır. Öte yandan, milli ruhu ve eğitim ruhunu oldukça ileri götürerek, öğrencileri vatansever bireyler olarak yetiştirilmesini savunmaktadır. Kadına her alanda değer vermesine rağmen karma eğitime karşıdır, kız ve erkek çocukların ayrı eğitim alması gerektiğini düşünmektedir. Eğitim yoluyla disiplinli, ahlaklı ve vatansever gençlerin yetişmesini istemektedir. Milliyetçilik ve Türkçülük fikirleri onun sadece eğitim alanındaki görüşlerinin değil, tüm düşünsel yapısının da temelini oluşturmaktadır.
Atsız’ın benimsemiş olduğu ırkçılık, mistik ırkçılığın manevi bir modelidir. Atsız'a göre faşizmin temellerinde "milli ülkü", "milli gurur", "gelenek" ve "din" unsurları bulunmaktadır. Komünizm dünya genelinin hiçbir yerinde çoğunluk oyu ile iktidara gelemezken faşizm ancak Almanya'da çoğunluk oyu ile iktidara gelmiştir.
Hüseyin Nihal Atsız bu fikirlerinin hepsini eserlerinde kaleme almıştır. Hüseyin Nihal Atsız kitap seti 15’li ve 21’li şekilde sunulmaktadır. Hüseyin Nihal Atsız kitap setleri içerisinde Turancılık ve Türkçülük konusu üzerine yazılan ve geçmişte var olan Türk devletleri hakkında önemli bilgiler yer almaktadır.
Hüseyin Nihal Atsız kitapları seti kategorisinde yer alan 21’li set içerisinde bulunan eserler şu şekilde sıralanmaktadır:
Hüseyin Nihal Atsız, roman, öykü, şiir, türünde eserler ortaya koymuştur.
Hüseyin Nihal Atsız’ın romanları ve öyküleri ise şu şekilde sıralanmaktadır:
Hüseyin Nihal Atsız’ın şiirleri şu şekilde sıralanmaktadır: