Kilise ile uyum sağlamayan görüşleri yüzünden kiliseden kovulan Petrov bu dönemden sonra kendini tamamen yazmaya vermiştir. Gazeteci ve hatip olarak onu seven kitleleri etkilemeyi sürdürdü.
Bolşevik Devrimi sırasında ülkeden kaçtı ve Yugoslavya Krallığına yerleşti. Burada pek çok eserini kaleme aldı. Çok sayıda konferans veren yazar Sovyet döneminde eserleri Rusya’da yasaklandı.
Bulgaristan ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinde oldukça etkili olarak dönemin aydınlarını etkilemiştir.
Yazarın en bilinen eser Beyaz Zambaklar Ülkesinde Atatürk’ün emri ile Türkçeye çevrilerek derslerde okutulmuştur.
En çok okunan yabancı eserler arasında ülkemizde sıralamaya girmiştir.
Grigory Petrov’un kitapları Türkiye’ye göç eden Bulgar Türkler yolu ile ülkeye ulaştı. Ali Haydar Taner’in çevirisi ile yayınlanan Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı Türkiye’deki aydınların dikkatini çekti.
Kitabın içinde yer alan fikirler uygulanması gereken eğitim ve kalınma politikası olarak düşünüldü. 2008 yılına kadar Türkçeye 4 defa çevrildi ve 41 kez baskı yaptı.
Grigory Petrov 1925 yılında sağlık durumu kötüleşmeye başladı. Mide kanseri nedeni ile devletin imkanları sayesinde Paris‘e tedavi için gönderildi.
Burada iyileşemedi ve 18 Haziran 1925 yılında hayatını kaybetti. Külleri yakılan yazarın naaşı eşi ve kızının yaşadığı Novi Sand kasabasına defnedildi. Mezarı sonra kızı tarafından Münih Şehrinin Ostfriedhof mezarlığına nakledildi.
{{ F.NAME }}