Tükendi
Gelince Haber VerZiya Bey, her zamanki sakinliğiyle konuşurken mahkeme heyetinin, ondan aldığı cevaplardan hoşlanmadığı bu yüzden de gerildiği görülüyordu. Mahkeme Reisi Nazım Paşa, pervasızca ve biraz da sesini sertleştirerek sormuştu bu sefer:
“Ermeni katliamına siz fetva vermişsiniz! Bunun için ne söyleyeceksiniz?”
Bu söz, o zamana kadar sakinliğiyle soruları cevaplandıran Ziya Bey’i oldukça sinirlendirmişti. Bunu dışarıya belli etmemeye çalışsa da konuşmaya başladığında duyanlar sesinden hissedebilirdi:
“Reis Bey, sizden ricam Türk Milletine iftira etmemenizdir! Türkiye’de, bir Ermeni katliamı değil, bir Türk-Ermeni mukâtelesi (karşılıklı vuruşma) vardır. Bizi arkadan vurdular, biz de vuranları vurduk!”
Nazım Paşa’nın ve Mahkeme Heyeti’nin böyle bir cevabı beklemedikleri belli oluyordu. Gözleri dört açılmış ve aldığı karşılıktan dolayı öfkelenmiş olan Nazım Paşa, sesini daha da yükselterek bağırmıştı:
“Demek, Ermeni Tehciri’ni de mazur görüyorsunuz, öyle mi?”
Ziya Bey, vakur bir eda ile Reis’in sözüne ve söyleyişine misliyle karşılık vermişti:
“Tabii ki mazur görüyorum!”
Bu kitapta büyük Türk Mütefekkiri Ziya GÖKALP’ın hayatının bazı bölümleri roman kurgusuyla anlatılmaktadır. Sayfaları çevirirken Ziya Bey’in çektiği sıkıntıları, sürgünleri ve hayatına dair bilinmeyen birçok noktayı görecek, onun neler hissettiklerini, neler yaşadıklarını, bitmek tükenmek bilmeyen azmine ve zekâsına şahit olacaksınız.