Nilüfer Açıkalm öykücülüğümüzde ayrıksı, farklı, sıra dışı ve özgün bir kanalda yol almaya devam ediyor. Öykülerinde kendi tarzını, tavrını ve üslubunu oturtan Nilüfer Açıkalın, çoğumuzun bakıp da fark edemediği birçok gerçeği "ben öyküsel" anlatısının içinde fark etmemize; yeni bakış ve algılama olanakları geliştirmemize zemin hazırlıyor. Yazarın dünyasına girdiğimizde aslında kendi dünyamız içinde yol aldığımızı da fark etmekteyiz ki bence bu durum bir öykücünün başarısı açısından çok önemli. Yer yer ‘kara anlatı’ya açılan öyküleri, insanın iç derinliğine; mekân ve zamanın ötesine raşan varlığına algılamalar ve sezgiler yoluyla ulaşmamızı sağlıyor. Zaman zaman görselliğin etkisini, sinema sanatının izlerini ve kameranın çevrimlenmelerini görür gibi oluyorum. Dış dünyadan iç dünyaya geçişler, cümlelerdeki ironik yönelmeler de okurun ilgisini çekmekte.