Tükendi
Gelince Haber Ver1. Kitap "SESLER ve IŞIKLAR"
Yesili Hoca Ahmed üçlemesinin birinci kitabıdır.
"Nehir Roman" türünün büyük ustası Mustafa Necati SEPETÇİOĞLU; "Son eserim" "En büyük eserim" dediği bu üçlemesinde milletimizin çalkantılara kapıldığı bir dönemde tarihten gelen ibret ve ikazları bugüne taşıma görevini üstlenmişcesine roman kahramanları aracılığıyla Türk Milleti`nin fertlerine seslenmektedir: ".... Ondan sonra Oğuz Han konuştu. Doğrudan doğruya torun Kayıbeğ`e söylüyordu; Arslan Beğ de Uluğ Türük de tanık idiler. ...
Söyledikleri son kurultayda söylediklerinin daha değişiği değildi lâkin on onbir yaşındaki biri için kolaylaştırılmış sözlerle söylenmekteydi: "Yönetmek...?" dedi; "Torunum ülkeyi yönetmek bugünü kurtarmak demek değildir! Ülkeyi yönetmek yarını kurabilmek hüneridir..öğreneceğin tek hüner bu olmalıdır. Bunu aklından çıkarma. Ben savaşlarla ancak birliği sağlayabildim dirliği düzeni getirebildim; bu bir başlangıçtır lâkin..başlangıçtır." "Bir iken kırmak kolaydır. Bir ok tek başına kolay kırılır; ikisi üçü bir araya gelince bire göre çok daha zor kırılır; beşi onu birleşince kıramazsın..."
"Halkı ok gibi düşüneceksin. Dağınık halkı herkes ezer; birleşince halkın kırılması zorlaşır. Sizden istediğim bu! Siz de sizden sonrakilerden aynını isteyeceksiniz! Dağılmayın parçalanmayın birbirinize kenetlenin! Suları bol denizleri geniş topraklarda on ok kenetlenmesinde yerleşmesini bileni kimse kıramaz yerinden oynatamaz. Bir çabuk kırılır iki direnebilir; üç korkutur unutma!.."
2. Kitap "HURMALIĞIN AKDOĞANI"
Yesili Hoca Ahmed üçlemesinin ikinci kitabıdır.
"Bizim kılıcımız kesmek için değil kesen kılıca; "Kesme" demek içindir. Korkutmak için değil korkutan kılıca; "Korkutma" demek içindir. Korkudan kaçılır sevilmeyenden de.. Ancak sevilene koşulur.Tanrı sevgidir sevmektir. Sevmek yücelmektir; Tanrı`ya ulaşan en kısa yoldur. Allah`ı seviniz; ruhunuzun arındığını bedeninizin sükuna kavuştuğunu göreceksiniz. Kendini günahlı sanan herkese kapılarımı açıyorum. Bütün umutsuzları çağırıyorum. Nerede yoksul itilmiş kakılmış; bir köşede unutulmuş; nerede ezik varsa ona sesleniyorum: Bana gelin ben sizi değil siz beni arındıracaksınız."
Türkçe söyleyeceğim. Tanrı`nın sonsuz güzelliğini Türk`e Türkmen`e başka hangi dil ile anlatabilirim? Ve sevgiyi Türkçe`den gayri hangi sıcak dil ile söyleyebilirim?. Türkçe güzel dildir zengin dildir. Bir gün gelecek herkes Türkçe öğrenmeye can atacak. Oğuz Soyu birbirinden kopmamalı! Kendi konuştuğunu bir özel dil bellememeli! Türkçe`dir akan nehir o nehri denizlendirmeli; hepimiz o nehrin suyundan içmeliyiz."
3. Kitap "AYDINLIĞIN MÜHÜRÜ"
Yesili Hoca Ahmed üçlemesinin üçüncü kitabıdır.
"Tahtadan kılıç tahtadan kaşık-kepçe yapar; onunla geçinirdi. Yaptığı ilk kılıcın kabzasına şu sözleri yazmıştı: Yoklar doymadığında varlar ağlamıyor ise dünya tez yıkılır. Niyeti güzel olanın çevresinde diken olmaz. Urumeli toprağına gidecek dervişimiz Tanrı ışığında apaydın arınmış olmalı ki arındırabilsin; yanılgılardan bunalmış olmamalı ki açacağı yollarda güvenle yürünebilsin. Bir vakitler şamanlar Budacı rahipler ötekiler şunlar-bunlar... uğraştı durdu. Kardaşlık olsun barış yolunda yürünsün sevgi-saygı yerleşsin istenildi.. olmadı beceremediler. İslâm geldi birliğe-birlikteliğe çağırdı çağırıyor çağıracak. İlâç bu iyileşme burada.. Söylediklerim kulağınıza küpe yüreğinize çıra olduğu sürece Kızılelma`ya ulaşabilirsiniz. Duam sizlerle gönlüm gönlünüzde olacak.. Yüreğimi yüreğinizde bilin..."