Doğadan ve doğamızdan ne zaman koptuk? Nefes almayı nasıl unuttuk? Sessizliği nerede kaybettik? Arzularımız nasıl oldu da erkek egemen bir bakışın insafına terk edildi? Feminist psikanalizmin kült ismi Luce Irigaray, Batının dayattığı ve ruhun bedene, erilin dişiye tahakkümü şeklinde formüle edilebilecek kültürel kimliğe ilişkin sıkı sorular yönelten bir bilge. Doğanın yapay teknik ve kurallara tabi kılınmasını buyuran kimlik, doğal enerjimizi kaale almayan ve gelişmesine izin vermek yerine onu bastıran kalıplardan oluşuyor. Freud’un "boşaltılmasını" önerdiği enerji, Irigaray’a göre geliştirilmeli, dönüştürülmeli ve hatta "öteki" ile paylaştırılmalı. Bu yeni enerji kültürü, bedenin doğal hayata yabancı ve giderek düşman bir modele tabi kılınmasını değil, tinselleştirilmesini amaçlıyor. Felsefe, psikanalizm ve yoga alanlarında yüksek birikim ve geniş deneyimlere sahip yazar, psikoloji ile deneme arasında gidip gelen bu kitabında, Doğu ve Batının gelenekçi kültür kalıplarının ötesinde inşa edilmesi gereken yeni bir enerji kültürünün teorik imkânlarını sınıyor.