Tükendi
Gelince Haber VerYıllar sonra Dersim`de idim... "içeri"den çıkanin, çıkınca ilk ne yaptığı merak edilir. Ben toprağa bastim. Cezaevinin köhne kapılarından bir bir çıktıktan sonra, cezaevinin dış kapısı önünde beni bekleyen arkadaş ve yakınlarımın, gardi yan ve askerlerin şaşkın bakışları altında cezaevinin dış bahçesindeki toprak bölgeye yöneldim. Toprağın üzerinde dakikalarca durdum öylece. Yıllarca demirden ve betondan kafesler içinde, "gri" bir dünyada yaşarken, yağmurun uzak tan getirdiği toprak kokusunu saygı ve minnet duygusuyla dolduruyordum içime.
0 toprak kokusu ve yüksek duvarların üzerinde beliren gökkuşağının renkleri, bir "Hayat devam ediyor" duygusu uyandırırdı bende. Toprak, mahpus yılların boyunca hep artan bir özlem olarak büyüdü içimde. Yıllar sonra Dersim`de idim işte ve o zaman adını koydum bu özlemin; toprak, Dersim demekti benim için...
Yıllar sonra Dersin`de idim işte. Dersim`e yıllar sonra ilk geldiğimde bana eşlik eden duygu, "Bugünleri görmek de varmış idi. Bu cümle takılıp kalmıştı dilime. Hayatın başka ve en uç boyutlarında adalet ve özgürlük değerleri için belirsiz geleceklerin üzerine üzerine yürürken ayrımına varmıştım bunun ve bir de uzun mahpusluk yıllarında yaşamak bir sabir sınavi demek iken; Dersim, memleketim olmaktan ibaret bir yer değildi benim için..
Sadece atalarımın yurdu demek değildi. Doğasıyla dünyanın en güzel köşelerinden biri de değildi sadece... 38 de değildi, ölülerimiz, sürgünlerimiz, subay ailelerine "beslene" veri lenlerimiz... Suskunluğumuz, hasretimiz, acımız, sevincimiz de değil... Dersim, bir tutsak ve suskun sevdaydı kendisini anla
tan her şeyi taşırken yorgun omuzlarında... Yıllar sonra idi ve Dersim, yeni bir kavilleşmenin adı olmuş tu yoluma... "Bugünleri görmek de varmış" dedirten... Bugünle ri görmek de varmış, daha da göreceklerimizden, yaşayacakla rimizdan başka... Bir "kendi olmak" çabasının mukeddaratı ile yüzleşirken... Cafer Solgun