Tükendi
Gelince Haber VerBir kitap, okuma bilmeyene mana boyutu ile kapalıdır. Okuyamayan insan, kitabın sadece kelimelerini, çizgilerini görür, mana boyutuna adeta “bakar kör” gibidir. Yani kitabın manası olanca aşikârlığına rağmen ona bir sır gibi saklı kalır.
Aynı insan okuma öğrendiğinde, çizgilere bakan gözü bilinçle buluşur, harf ve kelimelerden yansıyan mana dalgalarını almaya başlar. İşte kitabın aşikâr sırrı çözülmeye başlamıştır.
Canlı veya cansız tüm varlıklar da adeta birer harf, kelime veya cümle gibidir. Okumasını bilen için derin manalar taşır, kâinatın sırrını anlatırlar.
Peki, varlık aynasında görünen aşikâr sır nedir? Bizler bu en mühim sırrı anlamak için varlıkları nasıl okumalıyız?
En başta hakikate talip olmak gerekiyor. Kitap serimizin bu ilkinde, okuyucuyu buna çağırıyoruz.
Varoluşa ve yaşama dair algının alt üst edildiği bu çağda, ben ve varlık algısının hakiki bir zemin bulmasında marifetullah çok önemli. Fakat çoğu dini anlatım bundan çok uzak…
Günümüzde hem bireysel olarak yaşanan anlam krizine ve hem de bu krizin yıkıcı toplumsal yansımalarına karşı çözüm yolu, varlık aynasında görünen aşikâr sırrı okuyabilmekten geçiyor.
İşte elinizdeki kitap, irfan geleneğimizin temsilcisi olan eserlerden süzdüğümüz bir kavram mimarisini esas alarak, kâinat kitabındaki ilahi manaları aşikâr edecek bir okuma biçimi sunuyor.