Tükendi
Gelince Haber VerReşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin, Anadolu insanının yaşantısını, sorunlarını, kişisel duygularını, inançlarını süssüz, yapmacıksız, konuşulan Türkçe`nin tüm yalınlığı ve açıklığıyla dile getiren bir yazardır.
Onu ünlendiren Çalıkuşu romanına gelinceye kadar yazdığı küçük öyküler, tiyatro eleştirileri, piyesler, gezi izlenimleri de dikkati çeker.
Güntekin, eserlerinde insan sevgisine geniş yer verir. İyimser bir kişiliğe sahiptir.
Müfettişlikle adım adım gezdiği Anadolu`yu, gördüklerini, duyduklarını, kendine özgü tipleri, geleneklerle görenekleri, toplumsal sorunları, pek derine inmeyen bir gözlemle, etkin bir biçimde anlatır.
İyi bildiği sahne tekniğini, duygulu bir yoğunlukta, bazen mizahla iç içe işler.
Ahmed Arif
Ahmed Arif 23 Nisan 1927 yılında Diyabakır`da dünyaya gelmiştir. Asıl adı Ahmet Hamdi Önal`dır. Diyarbakır Lisesi`nden mezun oldu.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe bölümünde okudu. 1940-1955 yılları arasında değişik dergilerde yayınladığı şiirlerinde kullandığı kendine has lirizmi ve hayal gücüyle Türk edebiyatındaki yerini aldı. Şiirlerinin toplandığı tek kitabı, *Hasretinden Prangalar Eskittim* 1968`de yayımlandı.
Türkiye`de en çok basılan kitaplar listesindedir. Ahmet Kaya,Cem Karaca gibi sanatçılarca birçok şiiri bestelenmiştir. 1983’te anacığı Arife’yi kaybetti.
Okutulmamıştı onun gözünde şirin bir kadındı. Ancak anacığı, oğlunu Ankara’ya gitmiş ve komünist olmuş diye tanımlıyordu.
Velhasıl, artık evinde yalnız yaşıyordu.
2 Haziran 1991’de kalp krizi geçirdi. Kalbi yalnızlığa mı dayanamamıştı, yoksa çok mu yorgundu…
Falih Rıfkı Atay
1908 yılındaki devrimden sonra dönemin ünlü gazetesi olan Tanin’de gazeteciliğe başladı. Çeşitli gazete ve dergilerde yazıları yayımlandı. Dâhiliye hususi kaleminde katip olarak göreve başladı. Savaş yıllarında Suriye’de Cemal Paşanın yanında ihtiyat zabiti oldu.
Savaştan sonra ise Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaptı. I. Dünya Savaşı alanındaki yazılarını ‘’ Ateş ve Güneş ‘’ isimli kitabında topladı. Arkadaşları ile birlikte çıkardığı Akşam gazetesinde Kurtuluş Savaşı ve Atatürk’ü destekleyen yazılar yazdı ve idam isteği ile Divan-ı Harbe verildi. Yargılama uzadı ve İnönü zaferinden sonra serbest bırakıldı.
Falih Rıfkı Atay gazetecilik ve yazarlığını yanı sıra 27 yıl boyunca milletvekilliği yaptı. Bedii Faik ile birlikte Dünya gazetesini kurarak burada gazetenin başyazarlığını ölünceye dek sürdürdü. 1950 yılında Dünya gazetesinde DP’ye karşı Atatürk Devrimlerini savundu. Yazıları dönemin ünlü dergilerinde yayınlandı.
Atatürk’e olan bağlılığı ile tanınan Cumhuriyet döneminin Türk edebiyatında gezi yazısı türünde en çok eser veren yazar olmuştur.
Falih Rıfkı Atay 20 Mart 1971`de hayatını kaybetti.
Kemal Tahir
Asıl adı İsmail Kemalettin Demir’dir. Deniz subayı olan babası, Sultan II. Abdulhamid’in yaverlerindendi. İlkokulu çeşitli okullarda, rüştiyeyi Kasımpaşa’daki Cezayirli Haşan Paşa Rüştiyesi’nde okudu.
Galatasaray Lisesi’ndeyken öğrenimini yarım bırakıp çalışmaya başladı. Avukat kâtipliği (1928-1932), Fransızların yönetimindeki Zonguldak Kömür İşletmeleri’nde ambar memurluğu, İstanbul’da Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde düzeltmenlik, muhabirlik, çevirmenlik yaptı.
Yedigün, Karikatür dergilerinde sayfa sekreteri oldu, Karagöz gazetesinde başyazardı, Tan gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü (1932-1938) üstlendi. Nâzım Hikmet’le birlikte Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde *askeri isyana teşvik* suçlamasıyla yargılandı. 15 yıl hapse mahkûm oldu.
Çankırı, Çorum, Kırşehir, Malatya ve Nevşehir cezaevlerinde 12 yıl hapis yattı (1938-1950). 1950’de genel afla özgürlüğüne kavuştu.
1960’tan sonra tümüyle edebiyata yöneldi ve tek uğraşı yazarlık oldu, hayatını romanlarının geliriyle sürdürdü.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu 27 Mart 1889`da Mısır`ın Kahire şehrinde dünyaya geldi. Babası Abdülkadir Bey, annesi ise İkbal Hanım`dır. Babası, 1833 senesinde Kavalalı İbrahim Paşa`nın Manisa`yı işgali sırasında ona yakınlık göstermiş ve Mısır`daki konağına yerleşmiştir. Abdülkadir Bey`in konak halkından İkbal Hanım ile yaptığı evlilikten dünyaya gelen ikinci çocuğu Yakup Kadri`dir. İskenderiye`deki bir Fransız okulunda ve İsviçre Lisesi`nde eğitim gördü. Bu senelerde öğrendiği Fransızca ile Flaubert, Guy de Maupassant, Alphonse Daudet gibi ünlü batılı yazarları okudu. Şerafettin Mağmumi`nin çıkardığı *Türk* isimli dergide Maupassant`tan yaptığı ilk çeviri öykülerini yayınladı.
1935 senesinde Prag, 1939 senesinde Lahey, 1942 senesinde Bern, 1949 senesinde Tahran ve 1951 senesinde yine Bern elçiliklerine getirildi. 1955 senesinde Bern elçisiyken emekli oldu. Zoraki Diplomat isimli eseri, diplomatlık yıllarının eseri olarak ortaya çıktı.
Sait Faik Abasıyanık
23 Kasım 1906`da Adapazarı`nda dünyaya geldi. İstanbul`da 11 Mayıs 1954`te 48 yaşında sirozdan yaşamını yitirdi. İlköğrenimini Adapazarı Rehber-i Terakki Mektebi`nde yaptı.
İki yıl Adapazarı İdadisi`nde öğrenim gördü. Kurtuluş Savaşı`ndan sonra ailesi İstanbul`a yerleşince İstanbul Sultanisi`ne girdi. Onuncu sınıfta bir öğretmene yapılan şaka yüzünden sınıfı dağıtılınca Bursa Erkek Lisesi`ne geçti, 1928`de buradan mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi`nde bir süre eğitim gördü. Ekonomi öğrenimi için İsviçre Lozan`a gitti. Kısa süre kaldı ve Fransa`ya geçti. 3 yıl Fransa`da Grenoble`da yaşadı.
Eğitimini yarım bırakarak 1933`te İstanbul`a döndü. Kısa bir süre Halıcıoğlu Ermeni Yetim Mektebi`nde Türkçe grup dersleri öğretmenliği yaptı. Babasının desteğiyle girdiği ticarette de başarılı olamadı.
Daha sonra hiçbir işle uğraşmadı. Geçimini babasından kalan mirasla sürdürdü. Yaşamını Şişli`de Bulgar Çarşısı`ndaki apartman ve Burgaz Ada`daki köşklerinde annesiyle geçirdi.