Tükendi
Gelince Haber VerErken kalkardı. Gecenin rahatlığından söz edecek gibi de değildi… Çok olmasa da bir şey ona hem cazip gelmiş hem de engelleri önüne sermişti. Ne yapacağına dair bir fikri yoktu, o an yeni bir planlama yapacak durumda değildi. Sorular alabildiğine çoğalmıştı, ama o an görmek istemediği de ortadaydı… Yazacaksa ve okuyacaksa daha fazla zamanı olmalıydı.
Masadaydı… Kendine iş aradığından değil fakat içinde bir kıpırtı da yok değildi… Tuhaf bir ruh hali vardı… Öyle önemli bir sorusu yok muydu veya yoksa sorulacak soruları unutmuş muydu? O anda aklına gelen ani bir sezgi gücüyle canlanıverdi… Onun bulmak zorunda olduğu bir not defteri olmalıydı… Karışıklık… Dağınıklık… En doğrusu çekmecelerin ve rafların dolu olması da ele alacağı bir konu olmalıydı…
Öylece kalıverdi… Konuların çokluğunda boğulmak üzere olduğunu da o an görür hale gelmişti… Düzensizlik, dağınıklık can yakıcıydı. O zorluklardan nasıl çıkacağını da düşündü… Aklına o karışıklığın içinde sanatın renkleri takıldı… Bu bir soru değil de… Arzusunun onu zorladığı bir noktada kalmıştı… Neden bu şey, çok soruların arasından gelmiş bir soruydu…