Tükendi
Gelince Haber VerEdebiyat-sinema ilişkisinin ülkemizdeki başlangıç tarihi, sinemanın Osmanlı coğrafyasında tanınmaya başladığı 19. yüzyıl sonlarına tesadüf etmektedir. İlk sinema gösterimlerine iştirak eden edebiyatçıların anlatıları, bu alandaki ortak tarihsel hafızanın oluşumunu ve sonraki kuşaklara aktarımını mümkün kılan başlıca kaynaklardır. Sinemanın Türkiye’deki ilk alımlayıcıları olan şairler ve yazarlar, döneme ilişkin müşahedeleriyle ülkemizde edebiyat-sinema ilişkisinin başlangıç evrelerine ışık tutan öncü isimler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ilişki ilerleyen zamanlarda giderek gelişecek; uyarlamalar, sanatkârların konuya ilişkin görüşleri, eleştiriler ve kuramsal tartışmalarla hacim kazanacaktır. Ancak farklı eğilim ve görüşlerin temsilcileri durumundaki edebiyatçıların etkinlikleri, edebiyat ile sinema arasındaki karşılıklı etkileşim ilgisinin merkezinde yer almayı sürdürecektir.
Bu çalışma, edebiyat-sinema etkileşiminin ülkemizdeki gelişim seyrinin, edebiyatçı perspektifinden okunmasını amaçlamaktadır. Söz konusu amaç doğrultusunda Samipaşazade Sezai’den Halide Edip Adıvar’a; Ahmet Haşim’den Necip Fazıl Kısakürek ve Nazım Hikmet’e; Peyami Safa’dan Ahmet Hamdi Tanpınar ve Attila İlhan’a, Türk edebiyatı tarihinin önde gelen şahsiyetlerinin bu süreçteki rolleri ve konuya yaklaşımları ayrıntılı bir biçimde incelenmiştir.