Tükendi
Gelince Haber VerSahip olmanın ve tüketmenin, yüksek statüyle eş değer görüldüğü bu zamanda modern insanı, farkında olmadan satın aldığı ve başa çıkmak zorunda olduğu yeni bir sorun bekliyor: tükenmişlik sendromu. "Sanki dünya üzerime üzerime geliyor.", "Hiçbir şeyden keyif alamıyorum.", "Parmağımı kıpırdatacak enerjim yok.", "İşe gitmek istemiyorum.", "Geceleri uyuyamıyor, sabahları uyanamıyorum.", "Her şeyin sonuna gelmişim gibi hissediyorum." ve "Sürekli ağlamak istiyorum." gibi çevremizdeki kişilerden her gün duyduğumuz bu tanıdık cümleler belki de bu hastalığa -tükenmişlik sendromu- işaret ediyor. Vücutta aşırı yorgunluk hissi, mutsuzluk ve bıkkınlık gibi belirtilerle kendini gösteren bu sağlık sorunu, kişinin iş hayatından aile hayatına, eşiyle ilişkisinden arkadaşlık ilişkilerine varana dek hayatının hemen hemen her alanında çeşitli sıkıntılar yaşamasına neden oluyor. Bu kitap, çağın hastalığı olan tükenmişlik sendromunun ne olduğunu ele alırken iş, aile ve kişiler arası ilişkilerdeki yerini de geniş bir yelpazede inceliyor. Ayrıca tükenmişlikle başa çıkma konusunda pratik öneriler sunarak tükenmişlik sendromu hakkında bir farkındalık kazandırıyor ve gelenekten devşirdiği bilgileri güncel bir çerçevede geleceğe aktarıyor. Fârâbî, İbn-i Sîna, Râzi, Kindî, Belhî gibi pek çok müslüman filozofun insan psikolojisine dair görüşlerini, tükenmişlik sendromuyla başa çıkma çerçevesinde ele alıyor.
Her şeyin bir çırpıda yükselip aynı oranda içinin boşaldığı bir çağda tükenmişlik hızlıca ilişkilerimize yayılıyor. Aman dikkat; eşinizi, işinizi, arkadaşınızı tüketirken tükenmeyin!