Tükendi
Gelince Haber VerTerör, dünyanın kaderini tehdit etmeye devam ediyor. Başkalarına yaşam hakkı vermeyen bu yaygın hastalık, insanlığın ortak laneti. Üstelik her geçen gün varlığını daha fazla hissettirmeye başlayan iflah olmaz bir lanet…
Her ne kadar idealist düşünceler çeşitli platformlarda dile getirilse de barış ve huzur dolu bir toplum çoğu düşünüre göre artık sadece bir ütopya. Bu bakış açısını besleyen o kadar çok damar var ki… Bilgi toplumuna geçişle birlikte artık sınırsız haber kaynağımız var. Eskiden tahmin edilen ama güya bilinmeyenler, görünmeyenler şimdi apaçık gözlerimizin önünde gerçekleşiyor.
Yaşadığımız dijital çağ, gerçeklerin üstünün bir şal gibi örtülmesini zorlaştırıyor. Artık saklanamayan niyetler tüm çirkinliğiyle ortada. Sınırlarda dolaşan emanet bayraklar, takma isimler, projelere bazlı kirli oluşumların arkasında kimlerin olduğu belli. Yakılan evler, yıkılan binalar, canlarını yitiren çocuklar, yaşlılar hatta kaderleri ellerinden alınan nesiller.
En kötüsü de terörün mukaddes değerleri yozlaştırarak, insanoğlunun çimentosu olan birleştirici öğeleri kullanarak kendine daha fazla alan açması. Zalimliğin ve şiddetin her geçen gün arttığını görmek… Tam da bu noktada William Shakespeare’in sözü akla geliyor. *Şeytan bir günah işleteceği zaman, işe, bu günahı kutsallık zırhına sarmakla başlar.*
Farklı bir bakış açısıyla terörü değerlendiren bu kitap, aynı zamanda terörün sona erdirilmesi hususunda ümitleri yeşertiyor. İnsanlığın kazanması dileğiyle…