Tükendi
Gelince Haber VerMa’lûm olduğu üzere İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe(rahimehullâh) hakkında öteden beri bazı kesimlerce olumsuz bir imaj çizilmekte, bu büyük İmâm’ın hadisleri bırakıp kıyasla ictihâd ettiği gibi iddialar dillendirilmektedir. Ne yazık ki bu iddiaların kaynağı İmâm-ı A’zam’ın yaşadığı döneme kadar uzanmakta, ehl-i hadîs olarak bilinen birçok muhaddisin kitaplarında İmâm-ı A’zam aleyhinde aslı astarı olmayan bir çok rivayet yer almaktadır. İmâm-ı A’zam’ın kadrini düşürmek, O’nu sapıklıkla, yer yer küfürle itham etmek için uydurulan bir çok rivayetin yer aldığı kitaplardan birisi de Hatîb el Bağdâdî’ye ait Târîhu Bağdâd isimli kitaptır.
Elinizdeki eser, Hatîb el-Bağdâdî’nin rivayet ettiği asılsız haberleri çürüten, Ümmet-i Muhammed’in yarısından çoğunun fıkıhta takip ettiği İmâm Ebû Hanîfe’nin kadr-ü kıymetine halel gelmesini engelleyen, Osmanlı’nın son Şeyhu’l-İslâm nâibi olan, muhakkik, fakîh, muhaddis, üstad, Allah yolunda muhâcir, allâme Düzceli Muhammed Zâhid el-Kevserî(rahimehullâh)’a ait meşhûr Te’nîbu’l Hatîb isimli eserin tercümesidir.
Hatîb el-Bağdâdî’nin rivayet ettiği 150 haberin asılsızlığını hadis ilmi ölçülerine göre büyük bir dirâyetle ortaya koyan el-Kevserî merhûmun bu eserini yine son derece titiz bir şekilde tercüme eden Süleyman Tekin Hoca, eseri tercüme ederken adeta tahkîk etmiş, bir çok açıklayıcı dipnot ve hâşiyelerle eserden istifâdeyi artırmıştır.
Müellifimiz Muhammed Zâhid el-Kevserî(rahimehullâh) eserleriyle ilim tarihimize büyük iz bırakmış bir âlimdir. Elinizdeki eserin kıymetini anlamak için Şeyhu’l-İslâm Mustafa Sabri Efendi’nin eser ve müellifi hakkında söylediği şu söz kâfi gelir kanaatindeyiz: *Ben, geçmiş Şeyhu’l-İslâmlar karşısında Zâhid Efendi gibi bir ders vekîline sâhip olduğum için iftihâr ederim. Bugünkü Ezher’den çok ileri safhada olan Fâtih medreseleri de, en-Nüketu’t-Tarîfe ve Te’nîbu’l-Hatîb’in müellifi olan Zâhidu’l Kevserî’yle kıyâmete kadar iftihâr edecektir.*