Tükendi
Gelince Haber VerHunlar için ata yurtlardaki parlak günler geride kalmıştı. Etraflarını kuşatan düşmanlar günden güne sıkıştırıyor, bir zamanlar zafer dolu akınlar yaptıkları bozkırlar onlara dar geliyordu. Büyük göçün vakti geldiğinde Hun Hakanı Balamir Han kesin buyruğunu verdi: *Daha da batıya!* Fakat bir geçit bulunamıyor, Hun soyu erimeye yüz tutuyordu. Ve umutların tükendiği anda, gök pusatlı Temirkut yardıma yetişti. Hunları yeni bir çağa taşıyacak geçitte onlara kılavuz oldu.
Bozkırın mağrur çocukları Hunların kemik uçlu okları, artık batıyı gösteriyor. Hiç tanımadıkları bu yeni dünyada onları Alanlar, Mordvinler, Ostrogotlar, Vizigotlar ve birbirinden güçlü sayısız krallık bekliyor. Hun ihtişamını tekrar diriltmek ve Tanrı’nın töresini yerler sulara hâkim kılmak için tek bir hedefleri var: Hun oklarını Roma’nın kalbine yaklaştırmak.
Esrarengiz diyarlarla ve zorlu düşmanlarla dolu yeni bir dünya. Bu dünyada hedefleri gerçekleştirmek için verilen savaşlar... Hun akınlarının yarattığı kavimler göçü… Hepsinin ortasında, bütün düğümleri çözmek için mücadele veren Temirkut…
Hunlar, kemik uçlu oklarını *daha da batıya* hedefliyor. Ve bozkırdan kaldırdıkları tuğlarını *daha da batıya*, Roma’nın ufkuna dikmek için akın ediyor. Kıyamete kalan kurdun ruhu, bu kez Balamir Han’a yoldaşlık ediyor.