Kendi seçimi dışında yalnız kalmış bir adamın öyküsü. Tek başına bir adamın... George, Kaliforniya’da bir üniversitede ders veren elli yaşlarında, İngiliz asıllı bir profesördür. Yaşamını paylaşan arkadaşı Jim’i bir araba kazası sonucu kaybetmiştir. Ama yaşamayı sürdürmek zorundadır. Komşu evlerin çocuklarına kızarak; Aldous Huxley hakkında ders vererek; tenis kortundaki sarışın delikanlının görüntüsünü zihnine yerleştirerek; öteki öğretim üyeleriyle çene çalarak; kocası tarafından terk edilmiş bir kadın arkadaşıyla kafa çekerek... Öğrencilerine yaşı ve İngiliz oluşu, toplumun geri kalanına ise eşcinselliği nedeniyle yabancılaşmıştır. Ama Christopher Isherwood’a göre insanoğlu, sevdiklerini kaybetmenin, yalnızlığının, yabancılığın üstesinden gelmeyi de başarabilecek güçtedir. Başarmalıdır...