Tükendi
Gelince Haber VerTarih birçok farklı yolla tanımlanabilir ve bölümlere ayrılabilir. Peki ama bunun “doğru” ve “yanlışsız” olarak adlandırılabilecek bir yöntemi var mıdır? Ya da ulusların kendileri için tayin ettikleri tarihler mutlak ve alternatifsiz midir? Duayen Ortadoğu tarihçisi Bernard Lewis’in kaleminden tarihin kendisine dair bir inceleme.
Uluslar kimi zaman, göz ardı edilmiş ya da unutulmuş kaynaklarda yeni bir geçmiş bulurlar. Bu yeni geçmişi hatırlarlar, yeniden canlandırırlar ve kendi tarihleri olarak benimserler. Kimi zamansa çeşitli amaçlar gözeterek yeni baştan bir tarih kurgularlar. Bu yeni geçmişleri üzerinden bugün ve yarına ilişkin bir gündem kurarlar. Tarihi “gerçeklik” işlevsel bir amaç gözetilerek kullanılır hale getirilir.
Tüm bu süreç modern ve Avrupalı bir şeydir. Eskiler genel itibarıyla bugün bizlerin tarihe atfettiğimiz şekilde bir önem vermemektedir: Tarih ancak yaşanmış ve bitmiş, yalnızca kendisinden ibret alınacak bir şey olarak geride durmaktadır. Oysa artık, yaşanmış -veya hiç yaşanmamış- bir geçmiş, bugüne getirilebilir ve geleceğin temeli olabilir.
Lewis İranlıların Pers kökenlerini yeniden keşfinden, Filistin topraklarına göç eden Yahudilerin savaşçılıklarını ön plana çıkaran tarihi olayların peşine düşmelerine; Kudüs’ün Yahudilerce ele geçirilmesinin ardından İslam dünyasında rağbet görmeye başlayan Haçlı Seferleri anlatılarından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla çeşitli geçmişler arasında bir seçim yapmak durumunda kalan Türklere kadar birçok güncel örnekle yeni baştan inşa edilen tarihleri inceliyor.
Fatih Yücel’in yetkin çevirisiyle Türkçede ilk defa yayınlanan Tarih: Hatırlanan, Yeniden Canlandırılan ve Kurgulanan, Bernard Lewis’in ustalığını gözler önüne seren bir kitap.