Tükendi
Gelince Haber VerBabil Kral’ı Nebukadnezar bir gece bir rüya görür. Babil’in rüya yorumcularını sarayında toplayarak onlara: Rüyasını doğru yorumladıkları takdirde kendilerini ihya edeceğini, kendilerinden sonra gelecek nesillerini bile zenginliğe sahip kılacak servetler vereceğini; ancak rüyayı doğru yorumlamadıkları takdirde kendilerini öldüreceğini, böyle bir anlaşmayı kabul edip etmemekte serbest olduklarını söyler.
Rüya yorumcuları Kral’ın teklifini görüşmek üzere toplanırlar. Bir tarafta kendilerini ve nesillerini her türlü imkana kavuşturacak büyük zenginlik, diğer tarafta ölüm. Mükafatın büyüklüğü kadar ceza da ağır. Uzun uzun düşünürler, tartışırlar, sonunda teklifi kabul ederler. Beklenen gün gelmiştir. Kral sarayın kabul salonuna gelecek rüyasını anlatacaktır. Kral kabul salonundaki tahtından ayağa kalkar, salondakileri oldukça anlamlı bir şekilde süzdükten sonra yorumculara bakmaya başlar. Yorumcular heyecandan neredeyse ölecek hale gelirler…
Ve kral konuşmaya başlar:
“Rüyamı unuttum. Hem rüyamı bilecek hem de yorumlayacaksınız. Bir ayın sonunda rüyamı yorumuyla birlikte istiyorum, ya her türlü nimete kavuşacaksınız ya da sonunuza “ der ve salonu terkeder. Salonun içi birden buz gibi olur. Yorumcular yerlerinden kımıldayamaz hale gelirler. Çaresizlikleri düşüncelerini dondurmuş, ölümün korkunç nefesini yüreklerinde hissetmeye başlamışlardır. Dudaklarından şu sözler dökülür: “Bilinmeyen rüyanın yorumu nasıl mümkün olur ?”
Elinizdeki bu eserin, “Öncülerimiz” serisinin diğer kitaplarıyla birlikte, Müslümanlara unuttukları medeniyet rüyalarını yeniden hatırlatması dileğiyle…