" ... Gündeş ozanlarımızın, yazarlarımızın yönelimi Cahit Sıtkı ile zıtlaşır. Onlar bir yandan yerleşik sözcüklerin anlam ve çağrışım kabuklarını kırıp yeni anlam ve çağrışımlar oluştururken, bir yandan da yeni sözcükler üretirler. Türkçenin soluğu ile emzirirler her dizeyi. Yeni sözcüklerin ortak dile bu yolla ağacağına inanırlar. Bu ad yapmış, ünlenmiş ozanlarımızda da, şiirin kapısından ilk kez girenlerde de böyledir. Sözgelimi adını ilk kez Özün dergisinin haziran 1972 sayısında gördüğümüz Ertekin Özcan’ın şu dizeleri güzel bir örneğidir bunun:Uzun yürüyüşleri başlar usunDurmadan dinlenmeden süresiz her yöreyeÇoğalır yanıtlanmayan sorular daha daDönüşür çözümlenemeyen denklemlere...Şiirsel değeri bir yana. Ama genç ozan dil devriminin getirdiği yeni sözcüklerle düşünmekte, bunlarla yöneltmektedir duyarlığını. Roman, öykü, oyun, deneme gibi öbür yazınsal türler için de söyleyebiliriz bunu."-Emin Özdemir-