Tükendi
Gelince Haber Ver*Tek Gerçek*in Allah oldugunu öngören Tasavvuf, kimilerinin zannettigi gibi, Allah’ın *zatiyyet*i (l’Ipseite) ile alemin gayr-i hakiki (irréellle) *gayriyyet*ini (l’altérité) birbirine karıstıran Batı felsefesinin anladıgı anlamda bir panteizm degildir. Sûfilere göre alem, tek ilahi Hakikat içinde *gayr-i mevcudiyet*tir (non-existence); bu *gayr-i mevcudiyet* Allah’ın Mutlak Mümkünlügünün mütemmimi olan asıl cüz’üdür (partie intégrante): Bu, *Allah’ın essiz, benzersiz, ortaksız Tevhidinin* tasdikidir.
*Mutlak Bir’in tasdiki demek olan Tevhid*, *Kendi’nin (le Soi) bilinmesiyle Rabbin bilinmesi içinde* düalist bilgisizliginin *yokluguna*, ilahi Zat ile bizim zatımızın ezeli özdesligine götürür. Bu kitabın amacı, Müslüman’ın Amentüsünden yani *La ilahe illa’llah / Allah’tan baska tanrı yoktur*; kelime-i tevhidden ve onun tasavvufî yorumundan hareket eden sûfi metafiziginin temel görünümlerini açıklamaktır; ki bu yoruma göre, *Tanrı*, *Tek olan Bütün*dür ve *Tek olan bu Mutlak Varlık bütün her seydir*. Iste biz, hem Islam metafizigi hem de evrensel metafizik olan bu metafizigi, aynı zamanda bu metafizikten çıkan kozmolojiyi, ayrıca insanı *birlikte varolus* (coexistentielle) vehminin dısında *ikincisi olmayan Mutlak Bir*e (el-Ahad, es-Samed) götüren tevhid yolunu ele alıp yeniden anlatacagız.
Hayat el-Harrânî