Küçük bir galaksideki önemsiz bir yıldızın etrafında dönen ufacık bir gezegende yaşayan bir avuç insanın tüm evreni anlama amaçlarını ve bu minicik yaratıkların evreni bütünüyle kavrama yeteneğinde olduklarına inanmalarını hayal etmek oldukça zordur. Evreni, nasıl işlediğini ve nereden geldiğini anlamak için yapılan bu araştırma, insanlık tarihinin en uzun süreli ve en büyük macerasıdır. Bu maceranın en önemli kilometre taşlarından biri de kuşkusuz çağımızın en parlak bilim adamı Stephen Hawking’dir.Hawking’in aklı, onun en güçlü silahıdır. O aynı zamanda onun işi, oyunu, dinlencesi, eğlencesi ve hayatıdır da. Tekerlekli sandalyesi, o aklın en büyük uğraşında (içinde yaşadığımız evren nasıl oluştu, nasıl işliyor ve nasıl sona erecek?) özel bir üstünlük aracı oluyor. Tümüyle akılsal bir kişi olan Hawking serbest bırakıldığında, durmak bilmeyen insan aklının, evrenin tüm niteliklerini anlamaya nasıl yetenekli olduğunu gösterdi.