Tükendi
Gelince Haber VerHatırlıyorsun değil mi? *Uzun zaman önce çok çok uzak bir galakside* başlamıştı her şey. *Güç sizinle olsun* diyen bir evrende, hayatta kalabilmek için *içimde kötü bir his var* diyecek kadar kendi sesine kulak vermek zorundaydın. Bu iç sese sahip olmak için *denemeyi* bırakmalı, *yapmalı* ya da *yapmamalıydın.* Kısa sürede *deneme* diye bir şey olmadığını öğrenmeli, *kendini, kaybetmekten korktuğun her şeyden vazgeçmek için eğitmeli*; *ölümün hayatın doğal bir parçası* olduğunu unutmamalıydın. Onlar için yas tutmamalı, özlem duymamalıydın; çünkü *bağlılık kıskançlığa yol açıyordu.* Zira *insanlar da aynı kumlar gibiydi, ne kadar çok sıkarsan, o kadar fazlası avucunun içinden kayıp gidiyordu.* Bu nedenle *nefrete boyun eğmemeli*; korkmamalıydın, çünkü *korku karanlık tarafa giden yoldu.* *Korku öfkeye; öfke nefrete, nefret ise acıya yol açıyordu.* Üstesinden gelmek için *yok etmeye çalıştığın şeye dönüşmemeliydin*; velhasıl *konuşabiliyor olmak, akıllı biri olmak anlamına gelmiyordu* bu galakside. Ve *özgürlük bin bir alkışla öldüğünde*, sadece *cesur olmalıydın ve asla geçmişe bakmamalı.* Ayrıca unutma ki, *gözlerin seni yanıltabilir, onlara güvenme*; çünkü *kardeşimdin Annakin, seni sevdim…*
Duygu yoktur, barış vardır; Cehalet yoktur, bilgi vardır; İhtiras yoktur, sükûnet vardır; Karmaşa yoktur, uyum vardır; Ölüm yoktur, Güç vardır.