Tükendi
Gelince Haber Verİslam yönetim anlayışının temelinin şura olduğunu ve birtakım kavramların bunu şekillendirdiğini görmekteyiz. Kur`an`ın bir kısım ayetleri siyaset bilim ve onun temel, siyaset ve devlet düzenini kavram ve kurum olarak belirleyen ve çerçevesini bize veren anahtar kavramlarına ilişkindir. Kur`an`ın yüzde biri olan altmış civarında ayet siyasete taalluk etmektedir. Bunlar; Tevhid, itaat, hilafet, bey`at, şura, emri bil maruf ve nehyi anil münker, velayet, emanet, adalet, ulül-emir, mülk ve hükümdür. Kavramların açılımı yapıldığında, İslam`ın siyaset teorisi ortaya çıkarılmış olur.
Hükümet etmek vaciptir, ancak nassların çizmiş olduğu genel ilkeler çerçevesinde Müslümanlar siyaset uygulamalarında serbest bırakılmıştır. Hz. Peygamber, ordu komutanı Büreyde`ye düşmanı kuşattıktan sonra "Allah`ın hükmüne" gelin demesini yasaklamış ve "sen, vereceğin karar ile Allah`ın hükmüne isabet edip etmediğini bilemezsin, onun için de onları senin ve arkadaşlarının vereceği hükme davet et," demiştir. Müçtehidin verdiği hükmün "Allah`ın hükmü" şeklinde anılması yasaklamıştır. İçtihat sorgulama ve eleştirinin dışında kalamaz. Dinin siyasette belirli bir metodu bulunmasa da Müslümanın uyguladığı siyasetin İslam`ın temel ilkelerine ters düşmemesi gerekir. Kâtip, Hz. Ömer`in huzurunda verilen bir kararı yazarken, "Bu Allah`ın Ömer`e gösterdiği hükümdür," ifadesini kullanınca Ömer, "böyle deme, bu Ömer`in görüşüdür de" diye uyarmıştır.