Tükendi
Gelince Haber VerTürk edebiyatında eleştiri, en sıkışık alanlardan biridir. Gazete ve dergilerde yazan eleştirmenler kavram kullanmaya uzak durup yüzeysel iddialarla oyalanırken akademi öznel değerlendirme yapmaktan çekinir. Gerçi, 1990’ların eşiğinde akademi, önceki dönemlere göre kendini epeyce geliştirdi, yeniliklere daha cesur bakma yeteneği kazandı. Artık akademide yeni dönem şairleri hakkında da kapsamlı makaleler yazılıyor, tezler yapılıyor. Edebiyat dünyasında ise farklı bir gelişme gözleniyor. Eleştirmenlerin çoğu, haftalık veya aylık telifle çalışan kitap eklerine sıkışıp kalmış gibi gözüküyor. Kitap eklerinin sayfalarını, yayınevlerini ve/veya şairleri küstürmekten korkan, cesur yorumlar yerine tanıtım amaçlı ifadelerle şekillenen yazılar dolduruyor.
Edebiyat dünyasının önemli dergilerinde yazılar yazdıktan sonra akademiye geçmiş olan Bâki Asiltürk, her iki dünyayı da yakından tanıyan biri. Bu özelliği, Şiir Yüklü Gemi’deki yazılarında hemen fark ediliyor. Zaman zaman öznel yorumlarla, zaman zaman da akademik değerlendirmelerle kuruyor yazılarını. Şiir Yüklü Gemi’deki yazıların çoğu, son çeyrek yüzyılda yayımlanan şiir ve şiir eleştirisi kitapları hakkında. Bu yazılar, son dönem şiirine ve şiir eleştirisine ilişkin belli ölçekte bir harita oluşturuyor. Asiltürk, özellikle genç kuşağın nabzını tutmada etkin bir rol üstleniyor. Tek tek kitaplar hakkında yaptığı değerlendirmelerle bir bütüne giden yola taşlar döşeyip, okura yeni yollar açıyor.