Tükendi
Gelince Haber VerElinizdeki öykülerle, Dostoyevski’nin bütün öykülerini tamamlamaya bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Dostoyevski bu defa beş öykü ile karşınızda. Kitapta *Şerefli Bir Hırsız* ile birlikte sanki onun uzantısı gibi, başka dillere nadiren çevrilmiş (ve biri de tamamlanmamış) iki öykü daha bulacaksınız: *Emekli* ve *Gulyabani.* Bunlarda da anlatıcımız Astafiy İvanıç, bir Tolstoy öyküsünden çıkagelmiş gibi halktan, sıradan, yalın bir tip. Dostoyevski belki de bu yüzden *Emekli*yi hayattayken yaptığı derlemelere almamış. *Gulyabani* ise büyük yazarın ölümünden sonra, müsveddeleri arasında bulunmuş. Anlaşılan Dostoyevski, *bilinmeyen birinin notlarından* başlığı altında daha bir dizi öykü yazmayı planlamış, ama bunu hayata geçirememiş. Bu üç öyküyü yalınlıklarıyla, içinden süzülen ışığı gökkuşağının renklerine ayıran bir pırlanta olarak değerlendirebiliriz. Öte yandan *Bobok,* parlak kızıllığıyla ironiye daha uygun düşen bir lâl gibi. Dostoyevski bu öyküyü, idam mangası karşısına dikilmeyi beklediği o meşum 1849 yılından sonra yazmış. Belki de bu yüzden, üzerindeki istihza örtüsü diğerlerinden çok daha kalın olsa bile, okurlarda daha yakıcı, daha acı bir tat bırakacak. *Sayın Proharçin* ise, daha ayrık, zorlu ve bir zümrüt gibi parlıyor. Üslubunda Küçük Kahraman’ı hatırlatan bir şeyler var: çevirmeni adeta çileden çıkaran son derece uzun, zorlu, hatta müphem cümleler; üstelik her şeyi anlatmıyor size, bazı ayrıntılar var ki kendiniz kavramak zorundasınız, bunun için de iki defa okumanız gerekiyor. Bu olağanüstü öyküleri elinizden bırakamayacaksınız. HY