Tükendi
Gelince Haber VerRomanlardaki erkek karakterler üzerinden toplumsal erkeklik tartışması yapmayı erkekliğime ve erkekliğimize daha yakından bakmanın bir aracı olarak gördüm. Satır aralarına saklanılan erkekliklerin izini sürdükçe biz erkeklerin çoğuna göre *saklı* sanılanın aslında aleni olduğunu hatta sırıttığını bir kez daha tanık oldum.
Erkekliğin özünün dönemlere, ülkelere, kıtalara ve kültürlere göre o kadar da değişmediğini; erkeklikler arasındaki farkın esasen öze değil biçime göre farklılıklar gösterebildiğini anlamak için üç kıta ve dört ülkeye bakmak yetti.
Nasıl Yapmalı, Çimento, Mandarinler, Portakal Ağacında Oturan Kadın, Bir Gün Tek Başına romanlarını seçmemin nedeni; devrimci, sosyalist veya solcu karakterleri konu almasıdır. Ayrıca bunların devrimci erkekler tarafından okunan kitaplar olması ve bu kitapların ya erkekliği doğrudan tartışması ya da erkeklik tartışmasına olanak sağlamasıdır.
Kürk Mantolu Madonna ise diğer kitaplardan farklı olarak devrimci ya da solcu bir erkek karaktere sahip değildir. Onun bu çalışma da yer alması ise Sabahattin Ali’ye bir saygı duruşu olarak görülebilir. 1940 gibi erken dönem sayılabilecek bir zaman diliminde edebiyat alanında cesurca erkeklik tartışması yapmasındandır.
Bu romanları okumuş birçok arkadaş olduğuna şüphem yok. Hem onlara hatırlatmak hem de kitapları hiç okumayanlara asgari bilgi sunmak ve karakter çözümlemesinde bir bütünlük oluşturmak için asgari özetleme yöntemini tercih ettim.