Yaşanmış öyküler yazıldığı zaman hemen pek fark edilmese de; aradan 25-30 yıl geçtikten sonra okunduğunda, o günleri yeniden yaşarsınız. Acısı tatlısıyla, öykülerin her biri buruk bir tat vermekte, adeta sarhoş etmektedir. Yıllanmış şarabın tadını çağrıştırır insanda. Bu öyküler, 70’li yılların sonunda ve 80’li yılların başlarında Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yaşanmışlıkların öyküleridir. Artık "yeni" Anadolu’da yaşananlar, eski tadını vermiyor. "Şarabî Öyküler" eski Anadolu’nun eski yaşanmışlığının öykülerinden oluşmaktadır.