Tükendi
Gelince Haber VerBir zamanlar Balgat…
Daha dün gibi hatırlıyorum. Balgat neydi öyle tarla tapandı ama çok güzeldi. Bahçelievler son durağından eve doğru yürüdüğüm günlerde burnuma mis gibi inek, tezek kokuları gelirdi. Yollar toprak ve tozluydu, ham yol derler ya hani işte öyle. Balgat’a 1955’te taşınmıştık. Babam şimdiki lisenin yerini ev yaptırmak için satın almış o zamanlar metrekaresi 2.5-5 Lira falan, hep ben Yapı Meslek Lisesinin ilk sınıflarındaydım, okula giderken öncelikle Bahçelievler son durağına yürür, sonra otobüs bazen de taa okula kadar yürüdüğüm de olurdu. Alt yol dediğimiz sonu Emek mahallesine oradan da Beşevlerin sonunda olan okul bayağı bir yoldur. Haftalık abonman paramı başka bir ihtiyaç için harcadığımda hep böyle olurdu. Bitmez tükenmeyen tabanvaylarım vardır, okul sıralarımda, Balgat Hacıismail mahallesi Balgat’ın en güzel mahallesiydi bence, şimdi yerine gökdelenler dikilmiş, dört beş katlı apartmanlarla dolmuş bugünkü Refah Partisi binası ve Camisinin yeri bizim ekilmeyen, nadasa bırakıldığı senelerde futbol sahamız olurdu. O zamanlar babamın kalfalık yaptığı Atatürk’ün Anıtkabir inşaatından getirdiğimiz beşe on kerestelerle senede bir kale direklerimizi yapardık. Saha büyüklüğü tam saha ölçülerindeydi, zaten mahalle maçlarımızda galip gelişimizde sahanın çok büyük rolü vardı. Biz uzun paslı oynardık, kondüsyonumuz da büyük sahaya adapte olmuştu, bu bakımdan misafir mahallelerin karşımızda pek şansları yoktu. Kuvvetli rakiplerimize karşı takviye futbolcu arkadaşlarımızı davet ettik mi iş biterdi, kısacası Ankara’da bizi yenecek mahalle takımı pek hatırlamıyorum.