Tükendi
Gelince Haber VerNefsin Şehirleri Kafkaslardan Balkanlara kadar uzanan çok menzilli bir yolculuktan sonra İstanbul`da hayatını tamamlayan bir feraset erbabı, ruh kaşifi ve insan-ı kâmilin eseri.
Nefis daha çok, insanın kötülüğe meyilli, aşırı istek ve arzularını ve kendisinde ortaya çıkan kibir, haset, bencillik... gibi tutumlarını anlatmak için kullanılan bir kelime. Psikoloji, pedogoji, sosyoloji, ahlâk, felsefe ve sanat başta olmak üzere insana ait ve insanla ilgili olan her bilgi ve bilim onun etrafında dönmekte. İnsanın ruhi kuvvetlerini terbiye etmesi, uygun olmayan yönelimlerine gem vurması, nefsinin heva ve heveslerine hakim olup üstün gelmesi için önce kendini, yani nefsini tanıması gerekli. Bütün bilgilerin başı olan kendini bilmek insanın nefsini ve başka nefisleri tanımasıyla müm- kün. Muhammed Sâdık Efendinin sevgili öğrencileri için kaleme aldığı bir eser olan Risale-i Mahbub`da nefsin dört mertebesi emmâre, levvâme, mülhime ve mutmainne sembolik bir lisanla, her biri bir şehre benzetilerek ve kişileştirerek anlatılmaktadır. Nefsin Şehirleri insanı sadece ya şuaraltına, ya davranışa, ya da zihni faaliyetlerinin fonksiyonlarına indir- geyen ve böylece insanı parça parça, sadece bir tarafıyla ele alarak insan bütününü gözden kaçıran çağdaş psikolojiye yeni bakış açıları sunacak, yeni ufuklar gösterecek bir eser.