Tükendi
Gelince Haber Ver*Gezi Parkı eylemlerine katılanların neredeyse yarısı, evden çıkmalarına gerekçe olarak ‘Polis şiddetinin artmasını’ anmıştı. Polis cebri, öngörülenintersi etki yapmış, iktidarların anlamlandırmaya yanaşmayacağı biçimde, bizatihi toplumsal kalkışmanın yükseltici nedenlerinden biri olmuştu. Olaylar yaygınlaştıkça, Türkiye’de siyasi iktidarlar değişse de sabit kalan polis ‘müdanasızlığında’ da yeni bir evreye geçildi. Doğrudan dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gelen ‘Emri ben verdim’ güvencesi, tüm Türkiye’nin ‘Gezi’ye açılan sokaklarında devletin vatandaşına açtığı savaş izlenimi veren sistematik, yaygın, sıklıkla hukuk dışına çıkan yoğun şiddete sahne oldu.*
- Pınar Öğünç – Önsöz’den
Gezi protestolarından polis şiddeti tanıklıkları... İstanbul, Ankara, Antakya, Eskişehir, Adana, Mersin ve Antalya’dan... Değişik yaşlardan, değişik toplumsal gruplardan, değişik saiklerle protestolara katılmış veya sadece *oradan geçerken* gazın içinde kalmış 56 mağdur ve tanık. İlk kez orada cop ve gaz yiyenden tecrübelilere, *hafif morluklar*dan gözünü kaybedene... Canlarını kaybedenlerin yakınlarına...
Polis ve devlet şiddetiyle ilgili bir arşiv oluşturuyor bu tanıklıklar. Bu şiddetin fiziksel ve duygusal travmasına dair ama aynı zamanda yarattığı öfkeye ve bilince dair bir arşiv. Tonguç Cankurt’un *Polis şiddetinin cezasızlığı*, İlker Küçükparlak’ın *Travmaya tanıklık ve travmayla baş etmek*, Tanıl Bora’nın *Polis şiddetinin ideolojisi* üzerine kısa yazılarıyla...