Tükendi
Gelince Haber VerPeyami Safa[1899-1961] Türk kültür ve edebiyat hayatında zamanını aşarak iz bırakmayı başarabilmiş nadir yazarlarımızdandır. Peyami Safa yaşam tarzı, meseleleri bakış açısı, disiplinler arası bilginin ve hikmetin(tecessüs) peşinde koşması gibi yönleriyle fark yaratmıştır. Onu değerli kılan en önemli özelliklerinden biri de yaşamı boyunca araştırmaya ve öğrenmeye olan merakıdır. Peyami Safa kendi ilminin hocasıdır(otodidakt). Onun sürekli araştırmaya ve öğrenmeye olan merakı ve talebe ruhu gerçekten takdire şayandır. Peyami Safa’nın iki yaşında yetim kalması, çocukluğunda ciddi sağlık sorunları yaşaması, sürekli geçim sıkıntısı içerisinde olması onu hayata tutunmaya ve erken yaşlarda kendi hayatına kazanmaya mecbur kılmıştır. Hayatını kazanabilmek için en büyük silahı ise kalemidir. İş hayatına gazetecilikle başlayan Peyami Safa daha sonra edebiyatın hemen her türünde eserler kaleme alan iyi bir edip, memleket meselelerine duyarlı bir fikir ve fiiliyat adamı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda Peyami Safa hem -özellikle Türk İnkılabı’na Bakışlar gibi çerçevesi çok iyi çizilmiş telif bir eserle- Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluş felsefesini çok iyi anlayacak kadar büyük bir fikir adamı hem de adını tarihe altın harflerle yazdıracak kadar ölmez eserler vermiş son derece yaratıcı ve üretken bir ediptir. Onun eserleri özellikle büyük ‘bir medeniyet krizi’ yaşayan Cumhuriyet Türkiye’si için âdeta bir ruh terapisi, bireye ve topluma tutulan bir ayna gibidir. Eserlerinde meselelere vukufiyeti kadar insan ruhuna olan temasları ve sanki büyük bir psikolog veya psikiyatr gibi derinlemesine yaptığı tahliller bize sanatçının ve sanat eserinin ulviliğini bir kez daha en güçlü bir şekilde ihsas ettirmektedir. Tabii değerler eğitimi yönüyle de Türk-İslam değerlerine olan saygısı ve ilgisi ile devlet-i ebed-müddet inancını da onun eserlerinde en derinden gözlemlemek mümkündür. Bu eserin amacı Türk fikir ve sanat hayatına büyük hizmetler etmiş Peyami Safa’yı vefatının 60. yılında geniş bir katılımla, disiplinler arası bir yaklaşımla bir kez daha anlamaya çalışmak ve aziz hatıraları olan eserlerine bir kez daha genç nesillerin dikkatini çekmektir.