Tükendi
Gelince Haber Ver‘‘ Bağımsızlık (İstiklal) Marşı’mızı anlamanın yolu, yazıldığı yıllardaki Anadolu’nun durumunu görmekten geçer. M. Akif Ersoy’un yazdığı bu şiir, işgal yıllarında karanlığa sürüklenmiş bir ulusun umutla umutsuzluk arasında yaşadığı zor ve çetin geçen yıllarının aynı zamanda önemli bir belgesidir. O yılları bize en iyi kavratanda Söylev’dir Daha başlangıcında yaşanılan acı tabloyu gözler önüne sermektedir. Osmanlı Devleti’nin dahil bulunduğu grup, genel savaşta yeniliyor, koşulları ağır bir anlaşma imzalanıyor. Büyük savaşın uzun yılları zarfında, millet yorgun ve fakir bir halde. Ulusu ve ülkeyi savaşa sürükleyenler, kendi hayatları endişesine düşerek, ülkeden kaçıyorlar. Ordunun elinden silahları alınıyor ve her yer işgale uğruyor. Böylesine ağır bir durum karşısında, yokluk ve yoksulluk da eklediğimizde halkın bağımsızlık savaşına girmesi ve bunu başarması ancak güçlü inanç ve duygularla mümkündür. İşte Bağımsızlık Marşı halkta bu inancı ve duyguyu açığa çıkarmak, çaresizliği, umutsuzluğu ortadan kaldırmak için yazılmış ve bestelenmiştir.
Zeki Büyüktanır için Ulusal Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki aydınlanma süreci önemli bir araştırma alanıdır. Bu çalışmaların bir kısmını da kitaplaştırdığını biliyoruz. Şimdi ise 20. Yüzyıl başlarında Anadolu’daki ‘‘Özgürlük Savaşı’’ndan doğan ‘‘Bağımsızlık Marşı’’mızı ele alarak yakın tarihimize bir kez daha dikkat çekmektedir.’’
FERHAT İŞLEK