Tükendi
Gelince Haber VerAlpaslan Demir *Osmanlıda Yaşamak* adlı eserinde avamdan havasa Osmanlının farklı ve renkli hayatlarından, bir çırpıda okuduğumuz akıcı ve çarpıcı örnekler sunmuştu bizlere. Şimdi ise *Osmanlıda Ölmek* adını verdiği bu çalışmayla Osmanlıda yaşamanın bir bedeli olduğunu, bu bedelin de nihayette *ölüm* ile neticelendiğini hatırlatıyor, bazen acımasız da olsa.
Osmanlı Devleti kendini *Devlet-i Ebed Müddet* olarak nitelendiriyor yani sonsuza kadar yaşayacak devlet. Elbette bu sıfatı kazanmak için Osmanlıların din u devlet uğruna ölecek şühedası da olacak, kendini yaşatmak, korumak için cezasını keseceği, hainler, şakiler, mülhidler ve müfsidleri de.
Anlaşılan yazarın da belirttiği gibi Osmanlının bir de 3. sayfası var; *siyaseten katl*in yanısıra günümüz gazetelerinin 3. sayfasına taş çıkartan garip, sırlı hatta gösterişli ölümler.
Alpaslan Demir’in usta kalemiyle, akıcı üslubuyla, belgelere ve gerçeklere dayalı bu eserinde sunduğu kısa hikayeler/anekdotlar, bize yaşam kadar ölümün de asıl gerçek olduğunu hatırlatıyor.
Atalarımızın Kültegin Yazıtı’nda belirttiği gibi; * Öd Tengri yaşar kişi oglı kop ölgeli törümiş/ Zamanı Tanrı yaşar, insanoğlu hep ölmek için türemiş*. Dede Korkut dilinden ozan ise son sözü söyler:
Hani dediğim bey erenler, Dünya benim diyenler
Ecel aldı yer gizledi, Fani dünya kime kaldı
Gelimli gidimli Dünya / ahir ucu ölümlü dünya
-Prof. Dr. Üçler BuldukOsmanlı’da Ölmek