Araplar, dört yüzyıl Osmanlı Devleti’nin çatısı altında yaşadılar. Arap kültürü, dili Osmanlı Devlet yaşamında çok önemli bir yer tutuyordu. Osmanlı, Araplar’ı "kavm-i necip" olarak adlandırıyor, Hz. Muhammed’in Arap olması nedeniyle de onları öteki uyruklardan üstün tutuyordu."Kutsal Topraklar" Araplar’daydı. Ne var ki, Hıristiyan misyoner okullarının da yönlendirmesiyle, çağın modasına uyarak ayrılıkçı milliyetçi düşüncelere kapıldılar, bağımsızlık sevdasına düştüler. Önceleri çeşitli "cemiyetler" çerçevesinde örgütlendiler, sonunda da Hıristiyan İngilizler’le anlaşarak isyan edip kutsal yerleri savunan Müslüman Türk askerlerine bile saldırdılar.Sonunda Osmanlı ordusu Arap topraklarından çekildi ve onları yazgılarıyla başbaşa bıraktı. Yazgıları ise, bağımsızlık değil, Avrupalı emperyalistlerin sömürgesi durumuna düşmek olacaktı.Bir Arap şairin:Hele toz duman bir dağılsınAta mı bindin eşeğe mi anlarsınDizelerinin ne anlama geldiğini işte o zaman anladılar.