"Kıbrıs, bizler için daima "Orda bir ‘ada’ var uzakta" bir yer olarak kaldı. Kıbrıs insanını ise sırtımızda taşıdığımız bir kambur, vergilerimizle beslediğimiz tembel bir halk olarak bildik. Hepimiz, üç-beş günümüzü hoşça geçirme, casinolarda para harcama gayesiyle bu Ada’ya geldik. Alışveriş yaptığımız dükkanlarda pazarlık kültürünü bilmeyen, alınan malda indirim yapmayan ama kazıklamayan dükkan sahibine, "Sizleri biz kurtardık, keşke kurtarmasaydık, siz bizim paralarımızla ayakta duruyorsunuz," diyebilme hakkını kendimizde gördük. KKTC bugün, çoğunluğunun Türkiyeli olduğu, Kıbrıslının azınlık olarak var olmaya çalıştığı bir Ada’dır.Sizlere Kıbrıs kadının duygularını, düşüncelerini, bu memleketin onlar için neleri ifade ettiğini kendi ağızlarından aktarmaya çalıştım. Tarihi geçmişi, henüz bozulmamış doğası, sıcakkanlı insanları ile okuyucuya bir nefes göndermek istedim. Gönül bu Ada’dan, toplum içinde hep sözü edilen, görünmeyen ama hep hissedilen ellerin çekilmesini, bir avuç kalan Kıbrıslının kendi ayakları üstünde durabilmesini, değerli kadınlarının memleketlerinin kaderinde ön plana çıkmalarını arzuluyor. Dilerim bu arzum en kısa zamanda gerçekleşir."