Tükendi
Gelince Haber Ver“Nerantzula diye turunç ağacının küçüğüne derler, fundoti de gür demektir. Demek ki, sen benim küçük turuncumsun, gür dallı küçük turunç ağacımsın. İşittiğin ve papağan gibi yinelediğin bir Rum şarkısının nakaratıdır bu.”
İnsanın iyiliğini, acıma duygusunu ve cömertliğini sıradanlığa düşmeden anlatmak kolay değil. Panait Istrati gecenin güzelliğini, yaşanan acıları, gözyaşının kutsallığını yalın ama etkileyici bir üslupla dile getiren bir yazar. Bunu başarabilmek için belki onun gibi 20. yüzyıl başında kentler, limanlar, çarşılar pazarlar arasında serüvenden serüvene savrulup giden bir ruh serserisi olmak gerek.
Nerantzula buruk bir aşk öyküsü. Yahudi, Rum ve Romen mahallerine bölünmüş bir kentte aynı kızı seven iki delikanlıyı, onların dostlukla düşmanlık arasında gidip gelen gerilimli arkadaşlığını, sevdikleri kızla Tuna kıyılarında yaşadıkları maceraları anlatıyor.
Istrati’nin Nerantzula’sı Tuna’dan Nil kıyısına, sonra İstanbul’a uzanan umarsız bir aşkın dokunaklı türküsü.