Tükendi
Gelince Haber VerFütüvvet kavramı, Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. İbrâhim ve Ashâb-ı Kehf’i niteleyen “yiğit, delikanlı” (Ar. ???) kelimesinden türetilmiş ve “cömertlik, cesaret, gençlik, yiğitlik, mertlik, fedâ” anlamlarını ihtiva eden bir kavramdır. İslâm dünyasında, hem ferdin iç dünyasını hem de toplumsal ilişkilerini belirleyen Kur’an temelli erdemleri öne çıkaran tasavvufî bir kavram olarak kullanılmaya başlanmıştır. Müslüman toplumlarda fütüvvet kurumu, sosyal bir kavram ve tasavvufî bir anlayış olmasının yanı sıra, Ahîlik teşkilatında görüldüğü gibi resmî bir toplumsal ve ekonomik teşkilatlanma biçimi olarak da öne çıkmıştır. Onun temelinde ise “Din, güzel ahlâktır.” ilkesinin, gençler ve meslek erbabı başta olmak üzere toplumun bütün katmanlarına kök salması gayesi vardır. Bu bakımdan fütüvvet anlayışı, gençlere, topluma ve özellikle de meslek erbabına sünnet temelli, toplum yararını önceleyen ve fedakârlığa dayalı bir ahlâk anlayışını sunar.
İranlı felsefe âlimi ve ansiklopedist Âmülî (ö. 1352) ilimler ansiklopedisi mahiyetindeki Nefâ?isü’l-fünûn fî ?arâ?isi’l-?uyûn isimli eserinde son derece kapsamlı bir tasnifle ilimleri “ulûm-i evâhir” (İslâm dönemi ilimleri) ve “ulûm-i evâil” (Antik ilimler) şeklinde iki temel kategori altında alt başlıklara ayırmıştır. Fütüvveti, “ulûm-i evâhir”in “tasavvuf ilimleri” alt başlığında başlı başına bir ilim olarak incelemesi, fütüvvet literatürü içinde son derece özgün bir yaklaşım olarak öne çıkmaktadır. Bu çerçevede Âmülî fütüvveti bir ilim olarak şeref ve fazileti, gayesi, menfaati, kaideleri, esasları ve ıstılahları bakımından aklî ve naklî delillerle temellendirmektedir.