Tükendi
Gelince Haber VerÜmmet olarak büyük buhranlar yaşıyoruz. Belki tarihimizin hiçbir diliminde görülmemiş bir zillet, hiçbir bölümünde müşahede edilmemiş kadar büyük bir zafiyet ve savrulmuşluk bizimkisi. Bu keşmekeşten çıkabilmemiz için de herkes bir şeyi gösteriyor çare olarak ve herkes azâb-ı elim içinde kıvranan Müslümanlara kendince metotlar üretiyor kurtulması adına. Ne var ki bunca çözüm önerisine rağmen ne dertlerimizde bir azalma oluyor, ne de mevcut durumumuzda bir değişme ve ferahlama. Elimize uzatılan bunca kurtuluş reçetesi, sâhil-i selâmete çıkma adına bizlere sunulan çözüm önerileri efkârımıza efkâr katmaktan başka bir işe yaramıyor ne yazık ki. Hepimizin zihninde aynı sorular ve hepimizin dilinde aynı arayışlar: *Ne olacak bu işin sonu böyle; nasıl kurtulacak İslâm âlemi?* Bu soruların cevabı ümmetin zihin dünyasındaki *sünnet* ve *hadis* mu¨âhazalarının muradullaha muvafık bir zemine oturtulmasında yatmaktadır. Elinizdeki eser, müstakim Müslümanın sünnet tasavvurunda gedik açma operasyonu yürütenlerin şüphe uyandırmak istedikleri belli başlı mühim meseleleri ihtiva etmektedir.