Tükendi
Gelince Haber VerGeleneksel insan ancak toplumsal bellekte var olanı bilebilir. Oysa, Pierre Nora’nın ifadesiyle, *bizim umutsuzca unutkan modern toplumlarımız* belleklerini yitirir ve yerine tarih yazımını yerleştirirler. Yine onun deyişiyle, *milieux de mémoire* (anımsama ortamları) yerlerini *lieux de mémoire*a (anımsama yerlerine ya da mekanlarına) bırakırlar.
Gecikmiş modernleşen toplumlarda yukarıdaki gelişme farklı gerçekleşir. Toplum bir yandan hızla değişmekte, geleneksel *anımsama ortamlarını* ortadan kaldırmakta; ama aynı başarıyı yeni *anımsama mekanları*nı yaratmakta gösterememektedir.
Ali Cengizkan’ın bu kitapta bir araya getirilen çalışmaları işte bu bağlamda özellikle önemli gözüküyor. Cengizkan sadece 20. yüzyıl Türkiye mimarlığı tarihinin kimi noktalarını aydınlatmaya çalışmıyor; düpedüz *anımsama mekanları* yaratıyor. Bunu yapabilmek için bir yandan belge üretiyor. Bugüne dek belge olarak kullanılmamış, farkına varılmamış bazı yazılı, görsel ve çizili malzemeyi *keşfediyor*.
Toplumsal belleğin kaybının bıraktığı boşlukta konumlanacak yeni tarihsel belleğin inşası kuşkusuz çok vakit alacak zorlu bir uğraş. Daha birkaç kuşağın zihinsel emeğini gerektiriyor. Ancak, Cengizkan`ın bu alandaki çabasının ufuk açıcı olduğu kabul edilmelidir. Fazla basmakalıp ve bilindik hale gelen bir *Cumhuriyet mimarisi* kurgusunun yerine, yeni bir tarih bölgesinin açılmakta olduğunun haberciliğini yapanlardan biri o.