Tükendi
Gelince Haber VerMilliyetçilik sosyal bilimlerdeki birçok kavram gibi üzerinde mutabakat sağlanamamış, kimine göre yıkıcı ve bölücü kimine göre ise ilerlemeci ve özgürleştirici, kitle mobilizasyonu yüksek, duygu ve hislere dayalı romantik bir hareket, modernite ile ortaya çıkan yeni toplumsal ihtiyaçları karşılama potansiyeli güçlü, adeta büyülü bir ideolojinin adıdır.
Anthony Smith`in de belirttiği gibi: "Milliyetçilik bukalemunvaridir, rengini bağlamından alır…" bu sonsuz kere yönlendirilebilen, şekil vermeye ziyadesiyle müsait, inanç, hissiyat ve sembollerden oluşan dokuyu anlamak, yalnızca her bir özgül durum içinde mümkündür. Milliyetçilik endemik bir ideolojidir. Ortaya çıktığı coğrafya, zaman dilimi ve geliştiği şartlara bağlı olarak farklı yorumları vardır. Hiçbir ülkenin milliyetçiliği tam olarak diğer bir ülkenin milliyetçiliği ile örtüşmez. Hatta aynı zaman diliminde ve aynı ülkede birbirinden farklı milliyetçilik yorumları görülebilir. Anadoluculuk da Türkiye`de görülen bu yorumlardan biridir. Anadoluculuk, Cumhuriyet`in ilk elli yılında Türk fikir hayatının öne çıkan akım ve hareketlerinden biri olmasına karşın, daha sonra üzerinde fazlaca çalışma yapılmamış ve hatta ihmal edilmiş, unutulmuş ya da çok bilinmeyen konularından biridir.
Kendisini dönemin diğer milliyetçilik akım ve hareketlerinden ayıran, farklı öneri, talep ve düşünceleriyle dikkat çeken Anadoluculuk, alternatif ve farklı bir milliyetçilik anlayışıdır.
İşte bu çalışmada farklı milliyetçiliklerin analizinde kullanılabilecek olan kavramsal, kuramsal ve tipolojik bir milliyetçilik çerçevesi oluşturulurken aynı zamanda da Anadoluculuk, Anadolu coğrafyasında ortaya çıkan diğer milliyetçilik akımları ile karşılaştırmalı bir şekilde incelenerek mercek altına alınmıştır.