Tükendi
Gelince Haber VerMevlevî âyînlerimiz Selîmîye, Süleymâniye, Sultan Ahmet gibi büyük mimarî eserlerimizin musikideki karşılığı olarak düşünebileceğimiz şaheserlerdir. Ayrıca felsefî, sosyolojik, edebî form, üslup, musiki tekniği ve estetiği bakımından üzerine ciltlerle kitap yazılabilecek bir özelliğe sahiptirler.
Mevlevî âyinleri dinî, tasavvufî Türk musikîsinin en ihtişamlı eserleridir. Dört selâmı da bestelenmiş bir âyin-i şerif tek makamlı olabileceği gibi en büyük çoğunluğunda çeşitli, yakın uzak makam geçkileri yapılmış, türlü prozodik ve müzikal ustalıklar gösterilmiştir. Fakat bütün bunlar ilham öyle geldiği için kendiliğinden olmuş, san`at gösterisine kalkışılmamış, çok samimi ve vecdâver eserlerdir.
Bazı âyinler bir, bazısı iki selâm halinde bestelenmiştir ki bunlar diğer uygun makamlı âyinlerin eklenmesi suretiyle tamamlanıp icra edilirler.
Âyin besteciliği kolay bir iş değildir. Belki bütün diğer dallardan daha zordur. Çünkü aşk, bilgi ve ilham gerektirir. Birtakım notaları, biçim ve usûl kurallarına uyarak yan yana getirmekle âyin bestelenmiş olmaz. Bu yolla belki 50-60 sayısı ortaya çıkar ama bunlara "âyin-i şerif" denmez ve bunlar "meydan görmez", ki örnekleri vardır.