Tükendi
Gelince Haber VerYitirdim kendimi, nerde arayım
Her nereye varsam yüzü karayım
Kimin kapısını çalıp durayım
Başka kapı mı var ey Rabbi Hudâ
Nereye uzansam elim ermiyor
Nereye baktımsa gözüm görmüyor
Feryâdıma kimse cevap vermiyor
Niyazlarım Arş’tan akseden sadâ
Zulmet kalbe girdi bir türlü gitmez
Dışardaki ışık kalbi ışıtmaz
Senden başka kimse sesim işitmez
N’olur sen de beni eyleme fedâ
Beynimin damında davul çalıyor
Kalbe hançer gibi sancı salıyor
Fakir mahrum, mahcup sana geliyor
Reddeyleme bu kul, kapında gedâ
Akan tatlı sudan içen çok olur
Zengin sofrasında fakîr tok olur
Bir damla ümîdim varsa yok olur
Eyler isen beni lûtfundan cüdâ
Senin ırmağında su eksik olmaz
Aşkına düşenler hiç mahrum kalmaz
Bu kul, aslâ başka bir kapı çalmaz
Sana döndüm, gayra eyledim vedâ