Tükendi
Gelince Haber VerElinizdeki kıymetli eser Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecinde Şeyhu’l İslâm olan, ilmî çalışmalarının yanında, Batılılaşmanın çok yoğun olduğu, ulemânın etkisinin tükendiği ve nihâyet İslâm’ı devletten ayırarak Türkiye’nin laik bir düzene geçtiği dönemde mücadelesini bütün imkanlarıyla sürdürmüş, kendisinden sonra gelen nesillere güzel bir örneklik bırakmış olan Şeyhu’l İslâm Mustafa Sabri Efendi (rahmetullâhi aleyh)’e aittir.
Kendisi vatanından ayrılıp Mısır’a gittiğinde en azından el-Ezher gibi köklü bir kuruma ev sahipliği yapan Mısır’daki ilmî havzanın mensuplarının daha şuurlu olmasını beklerken, aksine boğazına kadar akide ve fikirde sapmış, siyasi bakışta Batıcılaşmış bir ortam buldu.
Orada geçirdiği yıllar içinde birçok kitap yazan Şeyhu’l İslâm, gerek modernistlere yönelik tenkidleri, gerekse hilâfeti müdafaa ettiği yazılarıyla geriye hatırı sayılır bir külliyât bıraktı. Yazdığı kitapların en önemlisi ve de hacimlisi ise elinizdeki üçüncü cildi neşredilmiş olan Mevkıfu’l Akl isimli meşhur eseridir.
Müellif merhum, eserinin muhtevasını 4 bölüme ayırmış ve şöyle demiştir:
“1- Allah’ın varlığını ispat meselesi... Hem de pozitif ilimlerden daha alt derecede olmayacak hatta bunları aşacak kıymet ve kuvvette ilmi olarak ispat etmek, 2- Vahdet-i vücud meselesi ve bu anlayışın doğduğu kaynak, 3- Mucizenin mümkün olması meselesi. Bununla beraber nübüvvetin ispatı, içinde yaşanacak ba’s, haşr, mükâfat ve azap hususlarıyla beraber ahiret hayatının ölümden sonra dirilmenin ispatı... 4-Dini devlet işlerinden ayırmayı, İslâm kabul eder mi, ümmetin maslahatı bu ayırımı gerektirir mi yoksa men mi eder meselesi...”