Bu çalışmada medeni usul hukuku bağlamında keşif konusu incelenmiştir. Keşif, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'n da takdiri deliller arasında düzenlenmiştir. Çalışmanın ilk bölümünde keşif kavramı, hukuki niteliği, yargılamaya egemen olan ilkelerle keşif arasındaki ilgi üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde delil türleri ve keşfin bunlar arasındaki yeri, keşif kararı verilmesi, bunun icrası, nelerin keşif konusu olabileceği üzerinde durulmuş; bu bağlamda taşınır, taşınmaz malların yanında, insan vücudunun da keşif konusu olabileceği tespit edilmiştir. Ayrıca elektronik verilerin keşif konusu olup olamayacağı irdelenmiştir. Üçüncü bölümde ise keşfe katlanma zorunluluğu ve bu zorunluluğa uymamanın sonuçları işlenmiştir. Bu kapsamda keşfe ilişkin özel bir düzenleme olan soy bağının tespiti davalarında kan ve doku örneği alınmasına katlanma zorunluluğu ayrıca irdelenmiştir. Mevzuatımızda soy bağının tespitine ilişkin yapılacak incelemede kişinin kendisinden kan veya doku örneği alınmasına katlanma zorunluluğu konusunda hem TMK m.284'te hem de HMK m.292'de düzenleme bulunmaktadır. Bu iki düzenleme ise birbiriyle uyum içinde değildir; hatta bir çatışma olduğu söylenebilir. İşte bu iki düzenleme arasındaki ilişki, hangisinin uygulanması gerektiği sorunu üzerinde de durulmuştur.