1946 - 1950 yılları arasında çıkan Markopaşa ve soyundan gazeteler birçok açıdan önem taşıyor. İlki, mizah gazetesi olarak halkın gönlünde taht kurmuş olması ve aradan elli yılı aşkın bir süre geçmesine karşın yine de konuşulması. Diğeri de ülke olarak bugün geldiğimiz nokta... Gelinen noktanın asıl kökleri 1946’lara dayanıyor. Atatürk’ün sağlığındaki devrimler coşkusunun durdurulması ve Ulusal Kurtuluş Savaşı kültüründen kopmaya başlayış bu yıllarda oldu. Karşıdevrim, tohumlarını bu yıllarda attı. Hükümetiyle, muhalefetiyle ABD emperyalizmine kucak açıldığı bu yıllarda bir avuç aydının ve onların önde gelenlerinden olan Markopaşacıların canları pahasına mizah silahıyla yaptıkları uyarılar tüm sonuçlarıyla bugün daha da önem taşıyor. Yeniden bağımlı duruma sokulduğumuz günümüzde yaşadığımız sorunların köklerine inmeden çözüm bulmak olası değil. Sorunları saptama açısından "Yanlış ne, nereden ve nasıl başlatıldı?" sorularına en güzel yanıtı Markopaşacılar vermişlerdir. Mehmet Saydur altı yıl süren araştırmasında asıl kaynaklara indi, Markopaşaları buldu, bir araya getirdi. Sonra da satır satır inceledi. Kendisi az konuşup Markopaşaları çok konuşturarak bu eseri özgün içeriğiyle yazınımıza kazandırdı. Saydur’un titiz çalışmasını okurken yukarıdaki soruların yanıtlarını bulacaksınız ve bu yanıtları günümüze taşıyacaksınız. Ayrıca neyin, ne yönde değiştiği ve kaç arpa boyu yol aldığımız da zaman zaman ortaya çıkacak. Bol bol güleceksiniz... Ama ağlamak yerine güleceksiniz. Gülerken de düşüneceksiniz...