Tükendi
Gelince Haber VerCoşkun duyguların edebiyat imbiğinden süzülerek dile gelmesinden başka nedir ki şiir?
“Neredesin ey vicdan, neredesin ey ahlak,
İnsan denilen canlı ne zaman oldu mahluk?
Kadınımız, kızımız sanki birer kurbanlık,
Geceler de karanlık, gündüzler de karanlık!
Sokakların başında caniler kol geziyor,
Erkek müsveddeleri kadınları eziyor!
Yok mu hiç dur diyecek, bu vahşi cendereye,
Nereye gidiyoruz, bu utançla nereye?..”
Kimi zaman isyan, kimi zaman hüzün, kimi sevinç dile gelir, kimi zaman ve en çok da aşk.
“Gözlerin sevgiyle bakardı hani,
Şimdi uzaklara dalıyor, neden?
Aşkımız Güneş’i yakardı hani,
Şimdi böyle mahzun kalıyor, neden?..”
Herkes kendinden bir şeyler bulur şiirlerde, bazen umut verir merhem olur çekilen derde.
“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini.”
Dağıtılmış asırların muzaffer orduları,
Gözyaşıyla ıslanmış Marmara’nın suları.
Çanakkale geçilmiş, Avrupa’da bayram var,
Teslimiyet var ise neye yarar ki surlar?
Kıskıvrak yakalanmış koca Osmanlı,
Ülke zülüm altında, Anadolu inliyor,
Saraya çevirmişler zırhlılar namluları,
İstanbul, düşmanların marşlarını dinliyor.
İsyan edip, o kibirli düşman sesine,
“Geldikleri gibi gidecekler!” demedim;
Sakın ha, adımı anmayın benim.
Bu vatanı kurtaran, ben değilim!
Velhasılıkelam, şiir insanla, insan şiirle var olur her daim…
“Nesin sen, bir tavşan mı, yoksa ürkek ceylan mı,
Söylemekten, anlamaktan, şikâyetten korkarsın,
Pısa pısa bir hâl oldun, susan mısın, insan mı,
Bazen gerçekleri bile, rivayetten korkarsın!”
“Şiir”e özlem duyanlar için bir vuslat vaadi MANİFESTO…