"Manevi ve fikri alandan maddi alana kadar hemen her düzeyde çarpışma ve mücadele içinde olan bir dünyada barış ve huzur arayanlar, bunun için çoğu kez önce maneviyat ile bilimi uzlaştırmaya yönelmişlerdir. Gerçekten bugün but ürden çabaları hemen her yerde bulabilirsiniz; ancak bu çabaların çoğu iyi niyetli dahi olsa günümüz dümyasını daha da kaosun içine sürüklemiştir. Bunların ekseriyeti realiteye değil, duygusal tepkilere; açıklıkve kesinliğe değil müphem bilgi ile vahiy, akıl veya aydınlanmadan gelen hikmeti birbirine karıştıran günümüz insanlığının içine düştüğü cehaleti ancak açık ve kesin tanımlar yok edebilir. Batı’da ve kullandıkları tanımların ve kavramların pek farkında olmayan Batılılaşmış Doğulular’da revaçta olan Yeni Çağ zihniyetinin bir özelliği olan bu bilim-maneviyat "harmonisi"nin kendisi, bugünün dünyasında kafaları karıştırmıştır."Makaleler II adlı bu derlemede Nasr bilim, İslam bilimi, hikmet ve maneviyat gibi kavramlardan hareketle belli başlı İslam düşünürlerinin bu konudaki tavırlarını ve bir örnek olarak İran’daki klasik İslam bilimi araştırmalarını ortaya koymayı deniyor.
