Tükendi
Gelince Haber VerOsmanlı’nın son döneminde önemli mevkilerde bulunan iki şahsiyet: Golç ve Mahmut Şevket Paşalar… Ve 1883’te Mekteb-i Harbiye’de başlayıp, Mahmut Şevket’in 1913’te öldürülüşüne dek süren dostlukları…
Mahmut Şevket’in vefatından sonra, Golç, Alman taraftarı olarak tanınan dostuyla ilgili hatıralarını neşreder.
Mahmut Şevket’in kişiliği, görevine düşkünlüğü, hasta olacak kadar çalışkanlığı; mektupları gibi kişisel bilgilerin ötesinde; Türk-Alman münasebetlerinin seyir ve düzeyini de gözler önüne seren hatıralar ilginç bilgiler içermektedir:
Gol, Mahmut Şevket’in ricası üzerine, askerin siyasetten uzak durmasına ilişkin makaleler yayımlar.
Meşrutiyet sonrasında, Genç Türk liderleri, hal’ini akıllarına dahi getirmedikleri Abdülhamid’in siyasi ve diplomatik kudretinden yararlanmayı düşünürler. Golç’a göre, *31 Mart olayı olmasaydı, saltanat değişikliği de gerçekleşmeyecekti.*
Şevket Paşa, Makedonya gönüllüleriyle İttihat Terakki üyelerini Hareket Ordusu’na almaz. Yalnızca harekete milli bir mahiyet vermek amacıyla –ilk fırsatta geriye yolladığı- özel bir gönüllü alayı teşkil ederek, her trende bir de hoca bulundurur.
Hal’ söylentileri üzerine Meclis’e koşan Mahmud Şevket, *yalnızca asileri tepelemek için geldiğini ve padişahı indirmek gibi bir amaç taşımadıklarını* söyler ve Abdülhamid’e çektiği bir telgrafla da bu yöndeki şayiaları yalanlar. Mahmut Şevket, orduyu bu işten uzak tutarak, keyfiyeti tamamen Meclis’e bırakır.
Meclis’çe alınan hal’ kararını padişaha bildirmeyi de reddeden Mahmud Şevket, Abdülhamid ve ailesinin Alatini köşkünde kalmasına karar vererek özel bir trenle Selanik’e yollar.
Mahmud Şevket, askeri siyasetten uzak tutmaya gayret ettiği gibi, her güçlükte başvurulma endişesiyle askeri diktatörlüğü de reddeder. Ve, tensikatta, apoletindeki yıldızlardan birini bizzat söküp atar.
Mahmut Şevket’in Harbiye nazırlığını kabul etmesiyle istifasının ve sıkıyönetimi uzatmasının nedenleri; Ege adalarının mutlaka Türkiye’de kalması gerektiğini savunması ve başına gelecekleri önceden sezmesi ile Golç Paşa’nın halifelik ve Osmanlı hilafetine ilişkin görüşlerini de öğrendiğimiz eserde Paşa’ya yöneltilen Balkan ve Trablusgarp Savaşları için gerekli hazırlıkları yapmadığı, Abdülhamid’e ihanet ettiği gibi suçlamaların cevabını da bulacaksınız. Eser, Mahmud Şevket’in Sultan Reşad’la olan şahsi ilişkilerini de ortaya koymaktadır.
Bu vesile ile öğrendiğimiz bir bilgi de, Mahmut Şevket’in, adeta bir Safahât aşığı oluşudur.
Golç Paşa’nın kişisel anılarından ziyade, ricası üzerine Mahmud Şevket tarafından 1912’de kaleme alınan Kurze Sefchicher Meine Salonikier Tage (Selanik’teki Günlerimin Tarihçesi) adlı Almanca yazma hatırata dayanan ve çevirim-yazı ve sadeleştirme şeklinde ikili olarak hazırlanan eser, her iki Paşa adına ve Mahmud Şevket Paşa ile İlgili Hatıralarım ve Selanik’teki Günlerimin Tarihçesi ismiyle yayımlanmış ve konuyla ilgili bazı ekler yapılmıştır.